Yönetim Biçimleri
Monarşi, egemenliğin padişah, kral, çar, imparator, şah ya da sultan gibi unvanlar taşıyan kişilere ait olduğu yönetim şeklidir.
Yönetici olan kişi ömrü boyunca yönetimde kalabilir. Yönetme yetkisi babadan oğula ya da hanedan üyelerinden birine geçmektedir.
Yasa koyma, yargılama, vergi toplama, savaşa ve barışa karar verme yetkisi yönetici kişiye aittir. Ülke ile ilgili kararlarda son söz kendisine ait olup devlet yönetiminde mutlak egemen kişidir. Monarşi, yüzyıllar boyunca dünyada en yaygın yönetim biçimi olarak uygulanmışsa da günümüzde monarşi ile yönetilen ülke sayısı çok azdır.
Bazı monarşi yönetimlerinde mutlak idarecinin yanında meclis de olabilir. Bu tür monarşilere meşruti monarşi denir. Osmanlı Devleti 1876 yılından itibaren meşruti monarşiye
geçmiştir.
Oligarşi, egemenliğin küçük bir grubun elinde olmasıdır. Ülkeyi yönetme hakkı ayrıcalıklara
sahip soylular, din adamları, toprak sahipleri vb. gruplara aittir.
Yönetimde söz sahibi olan gruplar siyasi, askerî ve ekonomik açıdan ülkenin ileri gelen kişilerinden oluşur.
Geçmişte Anadolu medeniyetlerinden olan İyonlar da görülmüş bir yönetim şeklidir.
Teokrasi, devlet ve toplum kurallarının din kurallarına göre belirlendiği yönetim biçimidir. Yöneticiler din adamlarıdır ve Tanrı adına ülkeyi yönettiklerini savunurlar.
Dolayısıyla aldıkları kararlar tartışılamaz ve eleştirilemez. Geçmişte Mezopotamya medeniyetlerinden
Sümerlerde görülmüş bir yönetim şeklidir. Günümüzde ise Vatikan’da teokratik yönetim uygulanmaktadır.
Cumhuriyet, egemenliğin kaynağının millete ait olduğu yönetim biçimidir. Devleti yönetecek kişiler seçimle iş başına gelirler.
Bütün vatandaşlar kanun önünde eşittir. Kişi hak ve özgürlükleri anayasa ve yasalar ile güvence
altına alınmıştır. Cumhuriyet yönetimi ancak demokrasi ilkelerinin etkili olduğu ülkelerde uygulanabilir. Günümüzde en yaygın olan yönetim şekli cumhuriyettir. Türkiye, ABD ve Fransa cumhuriyetle yönetilen ülkelerden bazılarıdır. Türkiye’de 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyet ilan edilmiştir.