Osmanlı Devleti’nde Gazete

Osmanlı Devleti’nde Gazete

TAKVİM-İ VAKAYİ:

Sultan 2.Mahmut’un gayretleri sonucunda 11 Kasım 1831’de yayınlanmaya başlamıştır. Bu gazete haftalık yayınlanmak üzere kurulmuştur. Ayrıca ilk Türk Gazetesi olma özelliği de bulunmaktadır.

İlk kurulan resmi gazete olması işin cabasıdır.Bir süre sonra gazeteye olan rağbet azalmıştır.Çünkü eskiden ilgi çeken haberlerin yerini sıkıcı resmi yazılar almıştır.Bu yüzden 2.Mahmut döneminde en güzel günlerini yaşamıştır.

Bu gazete hakkındaki diğer bilgi ise; Osmanlı gibi bir çok ulusu içinde barındıran bir ülkede, o ulusları da dikkate alıp farklı dillerde nüshalar basmasıdır. Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice ve Fransızca nüshalarının da yayınlandığı çeşitli kaynaklarda ifade edilmektedir.

1860 yılından sonra resmi gazete statüsünde devam etmiştir…

*CERİDE-İ HAVADİS:

Basın tarihimizin ikini göz bebeği Ceride-i Havadis’tir. Ceride-i Havadis İngiliz tüccarlar ve muhabir William Churchill tarafından 1840’ta yayına başlamıştır. Gazetenin dizaynı, muhtevası Takvim-i Vekayi’den farklı değildir.

Gazete 1854 Kırım Savaşı hakkında yaptığı haberler ile adından söz ettirir hale gelmiştir. Rağbet artmıştır.Çünkü Türklerin dışa açılan penceresi halini almıştır.Yayın niteliği olarak yarı resmidir.

Gazete sahibi Churchill, mali sıkıntılar yüzünden ölüm ilanı yaynlamaya başlamıştır.Bu iş halk tarafından ilgiyle karşılanmıştır.

*TERCÜMAN-I AHVAL:

Diğer gazetelerden ayran özelliklerinin başında özel olması gelmektedir. Çünkü Tercüman-ı Ahval, özel teşebbüsler ile kurulan ilk Türk gazetesidir. Gazete yayına 1860 yılında girmiştir ve girişiyle Churchill’in endişelenmesine sebebiyet vermiştir.

Gazeteyi Agâh Efendiyle Şinasi birlikte çıkarmışlardır. Agâh Efendi dünyayı gezmiş ve tanımış, cesur, bilgili, bir aydındı.

Şinasi ise Avrupa’ya giderek Fransız kültürünü, edebiyatını ve şiirini Türk aydınına tanıtan, Batılı şiirlerin tercümesini yapan ve gazeteciliği “İş bu gazete, ahval-i dâhiliye ve hariciyeden müntehap bazı havadisi ve maarif-i mütenevvia ile şair mevadd-ı nafiaya dair mebahisi neşir ve beyana vasıta olacaktır.” diyerek cemiyetin tekâmülüne vesile olarak gören Batıcı bir aydındır.

Kendi gazetesinin etkileneceğini düşünen Churchill, Tercüman-ı Ahval’in karşısına Ruznâme-i Ceride-i Havâdis-i adlı gazeteyi kurarak rekabet etmiştir.

Tercüman-ı Ahval’de sanayiye, bankacılığa, ticarete, postacılığa dair çeşitli yazılar çıkmaktaydı. Yabancı basından yapılan çevirilere de gazete de sık sık rastlanmaktadır.

“Gazetede görülen haberler arasında, hatt-ı hümayunlar, resmi tebliğler, nizamnâmeler, vilayetlerden oraların ahvaline dair gazeteye gönderilen mektuplar, meteoroloji raporları yer almaktadır.”

Başta Agâh Efendi, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Sarı Tevfik Bey, Mehmet Şerif Bey, Hasan Suphi Efendi gazetenin başlıca yazarlarıdır.

Tercüman-ı Ahval ve Ruznâme-i Ceride-i Havadis arasında çıkan bir tartışma sonucu Tercüman-ı Ahval, 26 Aralık 1860 tarihli sayısında Ceride-i Havadis sahibinin İngiliz olduğunu ve gazetenin gelirinden başka hükümetten de nakdî yardım aldığını açıklamıştır.

*TASVİR-İ EFKAR:

Bu gazete İbrahim Şinasi tarafından 1862 yılında çıkarılmıştır. Amacı özgürlük fikrini yaymaktır.Avrupa basınını örnek almıştır…

*AYİNE-İ VATAN:

Bu gazete, 1866 yılında Eğribozlu Mehmet Arif Bey tarafından çıkarılmıştır. İlk resimli gazete olma özelliği vardır. Milli düşünceyi halka benimsetmek amacıyla çıkarılmıştır…

*MUHBİR GAZETESİ:

Ali Suavi tarafından 1867 yılında yayına sunulmuştur.Amacı hükümeti eleştirmektir.İnkılap fikirlerini yayan ilk gazetedir….

*TERRAKİ GAZETESİ:

Ali Reşit ve Filip Efendiler tarafından 1868 yılında çıkarılmıştır. Kadınlara mahsus çıkarılmıştır…

*İBRET:

1871 yılında İskender Efendi tarafından çıkarılmıştır…

*VE BASIN TARİHİMİZDE GERÇEKLEŞEN İLK KAPATMA:

Tabi ki Tercüman-ı Ahval gazetesi bu ilkten de nasibini almıştır. Yaptığı yazılarda hükümeti eleştirmesi ve diğer gazete ile tartışması yüzünden Bâb-ı Âli tarafından kapatılmıştır.

Gazete, Ziya Paşa’nın kaleme aldığı sanılan ve eğitim sistemine sert eleştirilerde bulunan bir yazı yüzünden Mayıs 1861’de iki hafta süreyle kapatıldı. Bu olay Türk basınında yayın durdurmanın ilk örneği oldu. 792 sayı yayımlanan Tercüman-ı Ahval 11 Mart 1866’da yayınına son verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir