İnkılap Tarihi 2. Dönem LGS Nokta Atışı Ders Notları

&

Katılım
27 Eki 2010
Mesajlar
0
Puanları
63
İnkılap Tarihi 2. Dönem LGS Nokta Atışı Ders Notları
Kütahya-Eskişehir yenilgisinden sonra M.Kemal ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için Tekalifi Milliye Emirlerini yayınladı. M.Kemal’in Tekalifi Milliye Emirlerini yayınlaması YASAMA yetkisini kullandığını gösterir.

Halkın Tekalifi Milliye Emirlerine büyük bir fedakarlık örneği göstererek cevap vermesi Anadolu’da oluşan MİLLİ BİRLİK ve BERABERLİĞİN kanıtıdır.

Tekalifi Milliye Emirleri Sakarya Savaşı için toplandı fakat bu savaşa tam olarak yetişmediği için daha çok Büyük Taaruz Savaşında kullanıldı.

Sakarya Savaşında M.Kemal’in ‘Hattı Müdafa Yoktur Sathı Müdafa vardır’ emrini vermesi TOPYEKÜN savaş taktiğini uyguladığını gösterir. Bu taktik savaşın kazanılmasında önemli rol oynadı.

Sakarya Zaferi Türklerin 1683’teki II.Viyana yenilgisinden itibaren batı karşısındaki geri çekişlini sona erdirmiştir.
Sakarya Zaferiyle Yunanlılar SAVUNMAYA Düzenli Ordu ise TAARUZA geçti.

Sakarya Savaşından sonra M.Kemal’e GAZİLİK ve MAREŞALLİK ünvanları verildi.

Sakarya Zaferinden sonra Fransa ile ANKARA, Kafkas Cumhuriyetleriyle(Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan) KARS antlaşması imzalandı. Bu durum askeri başarının SİYASİbaşarıları beraberinde getirdiğini gösterir.

Ankara Anlaşmasıyla ilk kez bir itilaf devleti TBMM ile anlaşma yaparak Anadolu’dan çekildi.Bu durum İtilaflar arasındaki FİKİR AYRILIKLARINI gösterir.Ankara Anlaşmasıyla Fransa TBMM’yi ve Misakı Milliyi tanıyan ilk itilaf devleti oldu.

Ankara Anlaşması ile HATAY hariç güney sınırlarımız çizildi. Hatay’ın Suriye’ye bırakılması Misakı Milliden verilen 2. Tavizdir. Bu durum TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZE aykırıdır.

Kafkas Cumhuriyetleriyle imzalanan Kars Anlaşmasıyla Doğu sınırımız kesin olarak belirlendi ve Doğu Cephesi kesin olarak kapanıp buradaki askeri birlikler Batı Cephesine kaydırıldı.

Sakarya Savaşı ile Büyük Taaruz savaşları arasında 1 yıl gibi uzun bir zamanın geçmesi Taaruz hazırlıklarının yapılmasındandır.
Büyük Taaruz Savaşında M.Kemal’in ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz illeri’ emri tüm yurdun düşmandan kurtarılmak istendiğini gösterir.

Büyük Taaruz Savaşından sonra İtilaf devletleri ile Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Kurtuluş Savaşının askeri dönemi sona erip SİYASİ(DİPLOMATİK) dönemi başladı.

Mudanya Ateşkes Anlaşmasıyla Doğu Trakya,İstanbul ve Boğazlar savaş yapılmadan siyasi başarıyla kurtarıldı. Savaş yapılmadan kurtarılan yerleri ‘BİT’ (Boğazlar İstanbul Trakya) diye kodlayabiliriz.

Mudanya Ateşkes Anlaşması ile İSTANBUL’un yönetiminin TBMM’ye bırakılması Osmanlı Devletinin HUKUKEN sona erdiğini gösterir.

Mudanya Ateşkes Anlaşmasında İsmet İNÖNÜ’nün elde ettiği SİYASİ başarı ona Lozan Görüşmelerine baş temsilci olma yolunu açtı.

Dönemin sanatçı ve edebiyatçılarının Kurtuluş savaşını eserlerinde konu almaları Milli Mücadelenin öneminin benimsenmesinde büyük katkısı oldu.

Lozan Görüşmelerinde Türkler arasında fikir ayrılığı çıkarmak için İtilafların İstanbul Hükümetini davet etmeleri TBMM’nin Saltanatı Kaldırmasını hızlandırmıştır.

Saltanatın Kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti resmen sona erdi, MİLLET EGEMENLİĞİNİN önü açıldı, yönetimdeki ikilik sona erdi.

Saltanatın Kaldırıldığında Halifeliğin kaldırılmamasının sebebi Toplumun Yapısının henüz buna hazır olmaması ve Avrupalı devletlerin Halifenin siyasi gücünden yararlanmasını önlemek içindir.

Saltanatın Kaldırılması I.TBMM’nin yaptığı tek inkılaptır.

Lozan Barış Anlaşması askeri başarılardan sonra gelen en büyük Siyasi Başarıdır. Lozan Görüşmelerine SSCB ve Bulgaristan Boğazlar ile ilgili konuda ABD ise gözlemci devlet olarak katıldı.

Lozan Görüşmelerinde İsmet İNÖNÜ’nün ‘Bütün uygar devletler gibi tek şey istiyoruz özgürlük ve bağımsızlık’ Türk Heyetinin TAM BAĞIMSIZLIĞI hedeflediğini gösterir.

M.Kemal Lozan Heyetinde KAPİTÜLASYONLAR ve ERMENİ YURDU konularında taviz verilmemesini istedi. Bu durum TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ’nün ve TAM BAĞIMSIZLIĞIN hedeflendiğini gösterir.

Lozan Anlaşmasında Boğazlar bölgesinin başkanı Türk olan ULUSLAR ARASI bir komisyona bırakılması Türkiye’nin egemenliğine ve bağımsızlığına aykırıdır.

Lozan Anlaşmasında AZINLIKLARIN Türk Vatandaşı olarak kabul edilmesi iç işlerimize karışılmasını önlemek içindir.
Lozan Anlaşmasında çözüme kavuşmayan tek konu IRAK SINIRI(Musul Meselesi) dır.

Lozan Anlaşması, SEVR’in geçersiz olduğunu gösteren ve Türkiye’nin uluslar arası alandaki eşitliğinin ve bağımsızlığının belgesidir.

Türkiye’nin ekonomi politikasını belirlemek ve milli bir ekonomi modeli oluşturmak amacıyla İzmir İktisat Kongresi toplandı.

İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar MİSAKI İKTİSADI kararları olarak kabul edildi ve DEVLETÇİLİK ekonomi modeli benimsendi.

Ankara’nın Anadolu’nun merkezi yerinde olması, haberleşme ve ulaşım imkanlarının gelişmiş olması, milli mücadelenin merkezi olması ve TBMM’nin burada açılmış olması başkent seçilmesinde etkili oldu.

Cumhuriyetin ilanıyla MİLLET EGEMENLİĞİ ilkesi hayata geçti. Cumhuriyet halkın doğrudan doğruya yada seçtiği temsilciler aracılığıyla egemenliği elinde tuttuğu yönetim biçimdir.

Cumhuriyetin ilanı ile, rejim sorunu, devlet başkanlığı sorunu çözüldü ve meclis hükümeti sisteminden kabine sistemine geçildi.

Halifeliğin milli egemenliğe aykırı olması, yapılacak yeniliklerin önünde bir engel olması ve halife Abdulmecit Efendinin kendisini devlet başkanı olarak görmesi kaldırılma sebepleri olmuştur.

Halifeliğin kaldırılması ile Laikliğin önündeki en büyük engel ortadan kalktı ve devlet yönetiminde laikleşme sağlandı.

Tevhidi Tedrisat kanunu ile eğitim ve öğretim birleşti, tüm okullar MEB’e bağlandı ve eğitimde laikleşme sağlandı.

Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılıp yerine Diyanet İşlerinin Başkanlığının kurulması ile din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.
Erkanı Harbiye Vekaletinin kaldırılıp yerine Genel Kurmay Başkanlığının kurulması ile ORDU ve SİYASET birbirinden ayrıldı.

3 MART 1924 KANUNLARI: Halifeliğin Kaldırılması – Tevhidi Tedrisat Kanununun Kabulü –Şeriye ve Evkaf Vekaletinin Kaldırılması – Erkanı Harbiye Vekaletinin Kaldırılması – Vakıflar Genel Müdürlüğünün Kurulması Türkiye’nin ilk muhalefet partisi TERAKİ PERVER CUMHURİYET FIRKASIDIR. Partinin dini inançlara saygılıdır ilkesinden dolayı eski rejimi geri getirmek isteyen çevrelerin partiye sızmasından etkili oldu.

Teraki Perver Fırkası Şeyh Sait İsyanı gerekçesiyle kapatıldı ve 1. Çok partili demokratik hayata geçişin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oldu.

M.Kemal demokrasinin gelişmesi mecliste farklı görüşlerin ortaya çıkması için Fethi OKYAR’dan bir siyasi parti kurmasını istedi ve Türkiye’nin 2. Muhalefet partisi olan SERBEST CUMHURİYET FIRKASI kuruldu.

Serbest Cumhuriyet Fırkasına eski rejimi geri getirmek isteyenlerin sızması nedeniyle parti kurucusu tarafından kapatıldı. Bu partinin kapanmasıyla Türkiye’nin çok partili hayata hazır olmadığı anlaşıldı ve Atatürk döneminde çok partili hayata geçilemedi.
Dış görünüşte çağdaşlaşmayı ve birliği sağlamak için Kılık Kıyafet kanunu(Şapka İnkılabı) çıkarıldı.

Avrupalı devletlerle olan ticari ilişkileri kolaylaştırmak ve çağdaş devletlerle uyum sağlamak için Miladı Takvime geçildi, ölçü birimleri değiştirildi, uluslar arası saat ve rakam sistemine geçildi ve hafta sonu tatili cumadan pazara alındı.

Halkın dini duygularının istismar edilmesini önlemek ve toplumsal alanda laikliği sağlamak için TEKKE VE ZAVİYELER kapatıldı.
Toplumsal ve Ekonomik alanda kadın-erkek eşitliğini sağlamak için MEDENİ KANUN kabul edildi. Medeni Kanunda yer almayan konu SİYASİ (seçme ve seçilme) haklardır.

Medeni Kanunun İsviçre’den alınma sebepleri sorunlara pratik çözümler getirmesi ve Türk toplum yapısına uygun olmasıdır.
Türkiye’de rejime(devletin yönetim biçimine) yönelik ilk isyan hareketi Şeyh Sait isyanıdır. Şeyh Sait isyanı Cumhuriyete ve İnkılaplara karşı olan bir isyandır. Bu isyanı bastırmak için TAKRİRİ SÜKUN kanunu çıkarıldı.

Şeyh Sait İsyanı iç politikada Teraki Perver Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasına dış politikada ise Musul’un kaybedilmesine neden oldu

Türk Kara Sularında her türlü ticari faaliyette bulunma hakkı Kabotaj Kanuna ile Türk denizcilere verilmiştir. Kabotaj Kanunu EGEMEN DEVLET anlayışına uygundur. Bu kanunda esas amaç Millileştirme olduğundan doğrudan Milliyetçilik ilkesine uygundur.

Cumhuriyeti ve yapılan inkılapları ortadan kaldırmak isteyen gerici çevreler İzmir’de M.Kemal’e suikast girişiminde bulunmuştur.

M.Kemal’in suikastçilerin mahkemelerce cezalandırmalarını istemesi hukuk üstünlüğüne olan inancını gösterir.

M.Kemal T.C. nin kuruluşunu ve 1927’ye kadar yapılan yenilikleri NUTUK adlı esrinde kaleme almıştır. Nutuk eseri M.Kemal’in en büyük YAZILI eseridir.Bu eserini inkılaplara karşı yapılan eleştirilere cevap vermek amacıyla okumuştur.

Arap Alfabesinin Türkçeye uygun olmaması, okuma yazma öğreniminin zor olması nedenleriyle kaldırıldı ve Latin Alfabesine geçildi. Yeni alfabeyle halka okuma yazma öğretmek için MİLLET MEKTEPLERİ açıldı. Millet mekteplerinin açılması HALKÇILIK ilkesine uygundur.

Türk Tarihini derinlemesine araştırmak Türklerin Dünya Medeniyetine olan katkılarını ortaya koymak için Türk Tarih Kurumu açıldı.
Türkçeyi sadeleştirmek, yabancı kelimelerin Türkçe karşılıklarını bulmak, bilim dili haline getirmek için Türk Dil Kurumu açıldı. Türk Dil Kurumunun okuma yazma öğrenimi yapmak gibi bir amacı yoktur.

Cumhuriyeti ve İnkılapları ortadan kaldırıp Halifeliği geri getirmek isteyen çevreler İzmir’in Menemen ilçesinde isyan hareketi başaltılar.

Asteğmen Kubilay Cumhuriyeti(MİLLİ İRADEYİ) korumak için canını feda etmiştir. Asteğmen Kubilay’ı 15 Temmuz Askeri darbesinde Milli İrade için canını feda eden Ömer HALİSDEMİR’e benzetebiliriz.

Türkiye’de rejime yönelik isyan hareketleri Şeyh Sait İsyanı, İzmir Suikasti ve Menemen(Kubilay) Olayıdır. Bu olayları ŞİM diye kodlayabiliriz

Koruyucu Sağlık hizmeti kapsamında; Hıfzıssıhha Enstitüsü, Verem ile Mücadele Cemiyeti, Verem Savaş Dispanseri, Verem Sanatoryomu açıldı

Çiftçiyi ekonomik olarak rahatlamak tarımı geliştirmek ve vergi adaleti sağlamak için AŞAR(ÖŞÜR) VERGİSİ kaldırıldı. Aşar Vergisinin kaldırılması HALKÇILIK ilkesine uygundur.

SİYASİ alanda kadın-erkek eşitliğini sağlamak için kadınlara 1930’da Muhtarlık, 1933’te Belediye, 1934’te Vekillik seçimlerine katılma hakkı verildi.Bunları BMV 034 diye kodlayabiliriz.

Kadınlara siyasi hakların verilmesi Milli Egemenliği geliştirmeye uygundur.

Resmi işlerdeki karışıklıkları gidermek ve toplum içinde bireylerin farklı algılanmasını önlemek için SOYADI KANUNU çıkarıldı. Soyadı Kanunu HALKÇILIK ilkesine uygundur.

M.Kemal’in aklın ve bilimin öncülüğünde devletin ve toplumun ÇAĞDAŞLAŞMASI amacıyla siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarındaki düşüncelerine ATATÜRKÇÜLÜK denir.

Atatürkçülüğün amaçları:Milli kültürümüzü merkeze alarak aklın ve bilimin ışığında çağın ihtiyaçlarına uygun kurumlar kurarak millet egemenliğe dayalı yönetim sisteminde çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşmak.

Atatürkçülüğün özellikleri;
Türk milletinin ihtiyaçlarından ve tarihi gerçeklerinden doğduğu için MİLLİ dir.
İnsanlığın hak ve hürriyetine değer verip dünya barışından yana olduğu için EVRENSEL dir.
Aklı ve bilimi esas aldığından yeniliklere açık olduğundan DİNAMİK tir.
Atatürk ilke ve inkılapları birbirini tamamladığı için BÜTÜN dür.
Bir ulusun milli hedeflerine ulaşabilmek için kullanabileceği maddi ve manevi kaynakların bütününe MİLLİ GÜÇ denir.
Milli Güç unsurları; Askeri Güç, Siyasi Güç, Ekonomik Güç Sosyo-Kültürel(toplumsal) Güç
Milli Güç unsurları bir bütündür.

Askeri Güç Milletin birliğinin ve devletin varlığının temelidir, amacı ülkeyi iç ve dış tehditleri karşı korumaktır.
Ekonomik Güç; ülkenin tam bağımsızlığının sağlanması için MİLLİ EKONOMİNİN sağlanmasıdır.
Siyasi Güç; Milletin çıkarlarının diğer milletlere ve devletlere karşı korumakla görevlidir. Devlet kavramının içinde var olan güçtür. Siyasi güç ancak Millet Egemenliği ile sağlanır.
Sosyo-Kültürel Güç; özel güçlü bireyler genelde ise güçlü toplum demektir. Sosyo-Kültürel gücü sağlamanın yolu EĞİTİM dir.
CUMHURİYETCİLİK; halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla kendi kendini yönetmesidir. Temel özellikleri seçim, temek hak ve özgürlükler, çok partili yaşam ve demokrasidir.
MİLLİYETÇİLİK; Vatanını ve milletini sevme ve yüceltme, milli birlik ve beraberliği sağlama düşüncesidir. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında etkili olan ilkedir. Atatürk Milliyetçiliği ırkçı ve ayrıştırıcı değil birleştiricidir.
HALKÇILIK
; Her alanda eşitliği ve adaleti öngörür, sınıf ve zümre ayrımını red eder. Halkçılık, Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkelerinin doğal bir sonucudur.
DEVLETÇİLİK, özel sektörün yapamadığı yatırımların devlet tarafından yapılmasına denir.
Devletçilik modeli ÖZEL SEKTÖRÜN elinde sermaye olmaması ve 1929 ekonomik krizi nedenleriyle bir ZORUNLULUK tan benimsendi.

LAİKLİK; Devlet düzenini ve hukukun dine değil akla ve bilime dayanmasıdır. Din ve vicdan özgürlüğünün olması, devletin resmi bir dininin olmaması ve tüm dinlere tarafsız olmasıdır.
İNKILAPÇILIK; Her alanda çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşmayı hedefler, sürekli yenileşmeyi öngörür. Bütün ilke ve inkılapları kapsayan ilkedir.
İnkılapçılık Atatürkçü Düşünce Sistemine DİNAMİKLİK(süreklilik) kazandıran ilkedir.
Her türlü tartışmanın dışında tutulan ve anayasal olarak ayrı bir önem verilen ilkeler CUMHURİYETÇİLİK ve LAİKLİK tir.
Mazlum Milletler; sömürge altında yaşayan milletlere denir. Türk Kurtuluş Savaşı ve Çağdaşlaşması mazlum milletlere örnek olmuştur. Bu durum Türk çağdaşlaşmasının EVRENSEL yönüdür. Mazlum Milletler; Afganistan, Hindistan, Mısır, Cezayir, Irak vb.
 
Üst Alt