Kültür ve Miras Ders Notları (Word)

kurukuru

Kazasker

Katılım
23 Eyl 2019
Mesajlar
37
Puanları
8
BEYLİKTEN CİHAN DEVLETİNE
Anadolu ve Balkanların Siyasi Durumu:
Osmanlı Beyliği kurulduğu sırada Anadolu’da ve Balkanlarda siyasi birlik ve güçlü devletler yoktu. Bu durum Osmanlı Beyliği’nin büyümesini kolaylaştırmıştır. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu iç karışıklıklarla uğraşmakta, tekfur denilen valilere bile söz geçirememekteydi.
Malazgirt Zaferinden sonra Türk boyları yurt edinmek için Anadolu’ya gelmeye başladı. Bu boylardan biri de Kayılardı. Selçuklular bazı Türk boylarını Bizans sınırına uç beyliği olarak yerleştiriyordu. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, Ertuğrul Bey idaresindeki Kayıları ilk olarak Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine yerleştirdi. Daha sonra Kayılara Söğüt ve Domaniç yörelerini yaylak ve kışlak olarak verdi.
Türkiye Selçuklu Devleti, Kösedağ Savaşı’nda (1243) Moğollara karşı ağır bir yenilgi aldı ve yıkılış sürecine girdi. Anadolu’da iç karışıklık ve iktidar boşluğu ortaya çıktı. Bu siyasi boşluktan yararlanan Türkmen boyları bağımsızlıklarını ilan ettiler. Böylece Anadolu’da İkinci Beylikler Dönemi başladı. Osmanlı Beyliği de bu dönemde kuruldu.

Osmanlı Beyliğinin Söğüt ve çevresini yurt edinmesinin yararları:
Bölgenin Ekonomik Avantajları:
Osmanlı Beyliği’nin yurt edindiği topraklar Bizans İmparatorluğu‘nun büyük kent ve kasabaları ile komşuydu. Önemli ticaret yolları üzerindeki bu şehirler ile yapılan ticaretten Osmanlı Beyliği önemli gelir elde ediyordu. Bu şehirlerin fethedilmesi ticaretten elde edilen gelirin de Osmanlı Beyliği’ne geçmesini sağladı.
Coğrafi Konumun Sağladığı Yararlar: Anadolu’daki Türk beyliklerinin çoğu birbirleriyle komşuydu. Topraklarını genişletebilmek için birbirleriyle mücadele etmek zorunda kalıyorlardı. Osmanlı Devleti ise coğrafi konumundan dolayı daha çok Bizans İmparatorluğu ile mücadele etmiştir. Cihat olarak nitelendirilen bu mücadele diğer beylikler arasında Osmanlıya olan ilginin artmasını sağlamıştır. Bu durum doğudan yeni gelen konargöçer Türklerin Osmanlı topraklarını tercih etmelerine neden olmuştur.
Ø Ertuğrul Gazi 1281’de öldüğünde üç oğlu hayattaydı. Gündüz, Savcı ve Osman Bey. Osman Gazi yaşça kardeşlerin en küçüğü idi. Ancak atılganlığı ve lider karakteriyle ön plana çıktığı için Ertuğrul Gazi’nin sağlığında babasının vekilliğini yapmaya başlamıştı. Osman Bey, bu yüzden 1281’de kardeşlerinin itirazı olmadan aşiretin başına geçti.
Ø Osman Gazi 1288’de Karacahisar’ı fethetti ve burayı kendisine merkez edindi. Osman Gazi, bu kaleyi fethederek İznik’ten İstanbul’a giden ana yola da hâkim oldu. Karacahisar’ın ardından Osman Bey Bizans tekfurlarından İnegöl, Bilecik, Yarhisar ve Yenişehir’i almıştır. Artık Osmanlı Devleti’nin hedefinde Bizans’ın iki önemli şehri olan İznik ve Bursa vardır.
Not: 1302 yılında büyük bir Bizans ordusu ile Osmanlılar
arasında Koyunhisar ( Bafeon ) Savaşı yapıldı. Osmanlı ile Bizans arasındaki ilk büyük savaştır.

Osman Bey, Koyunhisar Savaşını kazanınca, Moğol baskısından kaçarak Batı Anadolu’ya doğru göç eden Türkmenler de Osman Bey’in etrafında toplandı.
Osmanlının Rumeli’ye Geçişinin İlk Adımı: Çimpe Kalesi
Ø Osman Bey’den sonra yerine oğlu Orhan Bey geçti. Bursa ve İznik’i fetheden Orhan Bey Bursa’yı başkent yaptı. Orhan Bey döneminde Bizans’a ait Anadolu topraklarının tamamı ele geçirildi. Ayrıca Anadolu Türk birliğini sağlamak amacıyla Karesi Beyliği’ni Osmanlı topraklarına kattı. Orhan Bey zamanında Karesi Beyliği’nin deniz gücünden (donanmasından) yararlanılarak Rumeli’ye geçildi.
Ø Osmanlı Devletinin Rumeli’ye geçmesinde Bizans İmparatorluğunun da etkisi oldu. Rakipleriyle taht mücadelesine giren Bizans İmparatoru Kantakuzen Orhan Bey’in yardımı ile tahtını korumayı başardı. Karşılığında ise Gelibolu’da küçük bir kale olan Çimpe’yi Türklere verdi. Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki ilk toprağı olan bu küçük kale yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Çimpe Kalesi Avrupa’ya yapılacak seferler için bir askeri üs olarak kullanıldı.
Ø Osmanlı kuvvetlerinin Rumeli’ye geçişleri Çimpe Kalesi ile sınırlı kalmadı. Orhan Bey’in büyük oğlu Süleyman Paşa önderliğinde Gelibolu Yarımadası’nın önemli yerleri Türkler tarafından hızla fethedildi. Osmanlı Devleti ele geçirdiği topraklarda kalıcı olabilmek için iskân politikası adı verilen bir yöntem uyguladı.

İskân Politikası:
İskân, insanların bir bölgede yaşamaları için yerleştirilmesi anlamına gelmektedir. Osmanlı Devleti, Balkanlarda fethettiği toprakları Türkleştirmek ve İslamlaştırmak için iskân politikası uygulamış, Anadolu’daki göçebe Türkmenleri yeni fethettiği bölgelere yerleştirmiştir.

İskân edilerek Balkanlara yerleştirilen Türklerin; ihtiyaçları devlet tarafından karşılanır, verimli tarım toprakları verilir ve belli bir süre vergi alınmazdı. Böylece iskân faaliyeti Türkler arasında teşvik edilmeye çalışılmıştır. Buna karşılık göçmenlerin yerleştirildikleri yerlerden izinsiz olarak ayrılmalarına da müsaade etmiyordu.
· Ayrıca iskân politikasıyla birbirine ve devlete düşman olan toplulukların, düzeni bozmaya yönelik hareket edenlerin sürgün edilmesi sağlanarak devletin otoritesi güçlendirilmeye çalışılmıştır.
İskân Politikasının İşleyişi
1-
Fethedilen bölgelere Anadolu’dan Türk göçmenler
yerleştirildi. Bundaki amaç göçmenleri yerleşik hayata
zorlamak ve fethedilen yerlerin Türkleşmesini
sağlamaktı. Bu göç gönüllü ve sürgün olmak üzere iki
şekilde gerçekleştirildi.
2-Göçmenler, iskân yerlerine yakın bölgelerden
seçilirdi. İklim şartlarının aynı olmasına dikkat edilirdi.
3-Göçmen aileler seçilirken özellikle anlaşmazlık içinde
olan ailelerden birisi seçilirdi. Bundaki amaç kan
davalarını engellemekti.
4-Göç eden ailelere toprak verilir ve bir süre vergi
alınmazdı. Göç edenler yeni yerleşim yerlerini terk edemezlerdi.
5-Fethedilen yerlerdeki yerli halktan ayaklanma
çıkarma ihtimali olanlar başka yerlere göç ettirilirdi.
6-Bir yerden göçmen alınırken o yerin üretim ve
düzeninin bozulmamasına dikkat edilirdi.
İskân politikası sayesinde;
ü Fethedilen yerlerde Türk nüfusu artmış ve Türkİslam
kültürü yayılmıştır.
ü Balkanların Türkleşmesi ve İslamlaşması
sağlanarak buralarda uzun yıllar kalıcı egemenlik
kurulmuştur.
ü Boş ve verimsiz araziler tarıma açılarak üretim ve
vergi gelirleri artmıştır.
ü Anadolu’da konargöçer yaşayarak devletin vergi
almakta zorlandığı ve güvenlik sorunu çıkardığı
göçebe Türkmenlerin bazıları Balkanlara
yerleştirilmiştir.
ü Müslüman-Türk nüfusu Balkanlarda artırılarak
devlete isyan hareketlerinin önüne kısmen de olsa
geçildi.
 

Ekli dosyalar

  • ozet.zip
    16.9 KB · Görüntüleme: 160
Son düzenleme:

Üst Alt