İlköğretim Müfredat Proğramları değerlendirme raporu

&

Katılım
27 Eki 2010
Mesajlar
0
Puanları
63
1-5. SINIF İLKÖĞRETİM MÜFRADAT PROGRAMLARI DEĞERLENDİRİLMESİ

TRABZON MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ RAPORU

İLKÖĞRETİM TÜRKÇE DERSİ:

A- Vizyonu: Kendini ifade eden, iletişim kuran, iş birliği yapan, girişimci ve sorun çözen, bilimsel düşünen, anlayan, araştıran, inceleyen, eleştiren, sorgulayan, yorumlayan, haklarını ve sorumluluklarını bilen, çevresiyle uyumlu, şartlandırmaya duyarlı, okumaktan ve öğrenmekten zevk alan, bilgi teknolojilerini kullanan, ‘‘OKUL-TEKNOLOJİ-GELİŞİM”arasındaki bağlantıyı sağlayarak yeni bir bakış açısı ile üreten ve geleceğe yön veren bireyler yetiştirmektir.

B- Programın Yaklaşımı: Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yapılandırıcı yaklaşım merkeze alınmakla birlikte, çoklu zekâ ve öğrenci merkezli öğrenme gibi çeşitli eğitim yaklaşımlarından da yararlanılmıştır.

C- Programın Temel Öğeleri:
. Dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu dil becerilerini geliştirme.
2. Türkçeyi sevdirme doğru ve etkili kullanımını sağlama.
3. Zihinsel gelişimlerine uygun olarak anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, tahmin etme, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi zihinsel becerilerini geliştirme.
4. Metinler arası düşünme becerilerini geliştirerek söz varlığını zenginleştirme.
5. Eleştirel ve yaratıcı düşünme, kendini ifade etme, iletişim kurma, iş birliği yapma, problem çözme ve girişimcilik becerilerini geliştirme.
6. Bilgiyi araştırma, keşfetme, yorumlama ve zihninde yapılandırma becerilerini geliştirme.
7. Bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerini geliştirme.
8. Bilgi teknolojilerini kullanarak okuma, metinler arası anlam kurma ve öğrenme becerilerini geliştirme.
9. Kitle iletişim araçlarıyla verilen mesajları sorgulama becerilerini geliştirme.
10. Kişisel, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yönlerden gelişmelerini sağlama.
11. Millî, manevî, ahlâki, tarihî, kültürel, sosyal ve sanatsal değerlere önem vermelerini sağlama; millî duygu ve düşüncelerini güçlendirme.
12. Yazılı ve sözlü ürünlerle Türk ve dünya kültürünü tanımalarını sağlama.
13. Okuma sevgisini ve alışkanlığını kazandırma.
14.Toplumsal konularda fikir üretip bunları sözlü ve yazılı olarak ifade etmelerini sağlama öğretme, araştırma, problem çözme becerisini geliştirme.

15 .Öğrencilerin dinleme kurallarına uymaları, dinlediğini anlama, okuduğunu anlama, konuşma kurallarını uygulama, kendini ifade edebilme; yöntem ve tekniklerini uygulayabilme becerilerini kazanma.

D- Programda Öğretim ve Öğrenme: Program, öğrencilerin sadece bilgi ve becerileri kazandırmaları değil, aynı zamanda bilgileri yapılandırmayı ve yeni bilgiler üretmeyi öğrenmelerini amaçlamaktadır. Bu nedenle öğrenciler bütün öğretim etkinliklerinin merkezinde yer almaktadır.


Programda; aktif öğrenme, iş birliğine dayalı öğrenme, bağımsız öğrenme, öğrenmeyi öğrenme, sınıf dışında eğitim, bireysel farklılıklara duyarlı eğitim gibi çeşitli uygulamalara ağırlık verilmiştir. İlk seslerin verilmesi ile birlikte kelime ve cümle oluşturulma olgunluğuna erişilememesi ve dolayısı ile bu süreçte yaşanan boşluğun doldurulabilmesi için daha fazla görsel-işitsel materyal (CD, boyama kitabı) gerekmektedir.

Metinlerde kelimelerin öğrenci seviyesinde olmasına özen gösterilmelidir.

E- Programda Etkinlikler: Program, öğrencilerin sadece bilgi ve becerileri kazandırmaları değil, aynı zamanda bilgileri yapılandırmayı ve yeni bilgiler üretmeyi öğrenmelerini amaçlamaktadır. Bu nedenle öğrenciler bütün öğretim etkinliklerinin merkezinde yer almaktadır.


Ancak özellikle kırsal kesimlerde etkinlikler için sağlanması istenilen malzemelerin temininde ekonomik ve sosyal sebeplerden ötürü yaşanacak güçlükler, etkinliklerde tek düzelik ve monotonluk yaşanmasına sebep olacaktır.

F- Atatürkçülük: Atatürkçülük ile ilgili konular 4 ana başlık altında ele alınmıştır. Atatürk’ün Hayatı, Atatürk’ün Öğrenim Hayatı, Askerlik Hayatı, Fikir ve Siyasî Hayatı. Atatürk’ün kişilik özellikleri öğrencilere rehberlik etmektedir. Atatürk ve Cumhuriyet Eğitimi metinlerde hedef olarak gösterilmiştir. Atatürk’ün kişilik özellikleri öğrencilerin kavrayabileceği şekilde anlatılmıştır.

Kazanımlar: Kazanımlar, bir öğretim yılı sonunda öğrencilerin edinmeleri beklenen bilgi ve becerileri kapsamaktadır. Kazanım; öğrenme süreci içerisinde plânlanmış ve düzenlenmiş yaşantılar sayesinde öğrencilerde görülmesi beklenen bilgi, beceri, tutum ve değerlerdir. Kazanımlar, programda öğrencilerin gelişim düzeyine ve öğrenme alanının özelliğine göre birinci sınıftan beşinci sınıfa doğru artırılarak verildiği görülmektedir. Kazanımlara verilen sıra numaraları bir önem ve öncelik sırası göstermemektedir. Yani birinci kazanım, onuncu kazanımdan daha önemli ve öncelikli bir kazanım anlamına gelmemektedir.

Etkinlikler, öğrenci merkezli ve öğrenme sürecinde öğrencinin etkin bir rol üstlenmesini sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Örneğin, öğrencinin sadece kitap okuyarak veya öğretmeni dinleyerek bilgi edinmesi veya beceri geliştirmesi yerine; sınıfta arkadaşlarıyla tartışarak, görüşlerini açıklayarak, sorgulayarak, başka arkadaşlarına aktararak öğrenme sürecine katılması amaçlanmıştır.

Ancak etkinlikler hazırlanırken bunun hangi kazanımlara yönelik olduğuna ve içeriğine dikkat edilmelidir. Ayrıca çevresel özelliklerle, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle karşılıklı iletişime ve etkileşime girmelerini, birbirlerine açık uçlu ve anlamlı sorular sormalarını, araştırma yapmalarını sağlayıcı etkinliklere de yer verilmelidir.

G-Programda Öğrenme Alanları: Türkçe Öğretim Programı; dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunudan oluşan beş öğrenme alanı üzerine yapılandırılmıştır. Bu öğrenme alanları program hazırlık sürecinde hem kendi içerisinde hem de diğer öğrenme alanlarıyla bir bütünlük içerisinde ele alınmış ve ilişkilendirilmiştir. Bu ilişkilendirme öğrencinin dili öğrenme, etkili kullanma ve bilgileri yapılandırma sürecini kolaylaştırmaktadır.
Türkçe dersinin konuları, öğrencilerin zeka seviyesi, yaşı, zekâ alanı… vb. özellikler dikkate alınarak çok yönlü bir plânla bütün öğrenme alanlarına hitap edebilir.

H- Programda Değerlendirme: Ölçme ve değerlendirme, öğrenme-öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Öğrenme ve öğretme sürecinin ne kadar etkili olduğu düzenli olarak ölçülmeli ve değerlendirilmelidir. Ölçme ve değerlendirme, öğrencilerin ve öğretmenlerin başarılı ve başarısız yönlerini belirlemeleri açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda öğrencilerin kullandıkları yöntem, teknik ve beceriler ile gelişim düzeyleri hakkında da bilgilerin sürekli toplandığı bir çalışma olmalıdır.

Değerlendirme, öğretmene öğrencilerin gelişim düzeyi, eksiklerini belirleme ile bunlara uygun öğrenme etkinlikleri belirleme ve öğrenme ortamını düzenlemede yol göstericidir. Türkçe dersi öğretimini öğrencilerin düzey, ilgi ve ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmiştir. Öğretmenler çeşitli ölçme-değerlendirme araçlarıyla öğrencilerin gelişim sürecini, öğrenme amaçlarını ve dil gelişim hızlarını belirlemeli ve bu konularda öğrencileri bilgilendirmelidirler. Ölçme ve değerlendirme sürecinde öğrencilerde sınav kaygısı yaratılmamalı, bu sürecin öğrencinin gelişimine ilişkin bilgi toplama süreci olduğu unutulmamalıdır.

Türkçe Öğretim Programı’nda, ölçme ve değerlendirme ile sadece öğrenme ürünü değil, öğrencilerin öğrenme süreçleri de izlemeli ve bu süreç değerlendirilerek gerektiğinde kullanılan sınıf etkinlikleri, yöntem ve teknikler değiştirilmeli. Türkçe Öğretim Programı değerlendirmeyi, öğrencilerin neyi bilmediğini değil, ne bildiklerini belirlemeye yarayan bir süreç olarak görmektedir.

Türkçe Öğretim Programı’nda, bireysel farklılıkları dikkate alan öğrenci merkezli öğrenme stratejisi benimsenmiştir. Programın bu anlayışı öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçme ve değerlendirmede farklı değerlendirme yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilen çoklu değerlendirme yapılmasını gerektirmektedir. Bilgi ve becerilerin değerlendirilmesinde çoktan seçmeli, boşluk doldurma, eşleştirmeli, kısa cevaplı, açık uçlu sorulardan oluşan testlerin kullanılmasının yanında, süreci değerlendirmeye yönelik olarak gözlem formları, görüşmeler, kendini değerlendirme ölçekleri, çalışma dosyaları vb. araç ve yöntemler kullanılmalıdır.

İLKÖĞRETİM SOSYAL BİLGİLER DERSİ:
A- Vizyonu: Sosyal bilimlere ait kavram ve yöntemleri kullanan, çağın gerektirdiği temel bilgi, beceri ve değerlerle donanmış; etkin, üretken, hak ve sorumluluklarını bilen ve kullanan, nitelikli, duyarlı ve hoşgörü sahibi, evrensel ve ulusal boyutta düşünebilen, Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları yetiştirmektir.


B- Programın Yaklaşımı: Sosyal Bilgiler Programı eski programdan ve yaklaşımlardan farklı olarak; bilginin taşıdığı değeri ve bireyin var olan deneyimlerini dikkate alarak, yaşama etkin katılımını, doğru karar vermesini ve sorun çözmesini geliştirici bir yaklaşım doğrultusunda yapılandırmayı önemseyen bir gelişim göstermektedir.


Bu yaklaşımlarla; etkinlik merkezli, sosyal bilgiler açısından bilgi ve beceriyi dengeleyen, diğer derslerle ara disiplinler, sosyal bilgiler konularıyla ilişkilendirmeye önem veren, öğrencinin kendi yaşantılarının ve bireysel farklılıklarının farkında olarak çevreyle etkileşerek aktif öğrenmeyi yaşamının bir parçası yapmasına çalışılmıştır.
Öğrencilere demokratik toplum hayatının gerektirdiği duyuş, düşünüş ve davnışları kazandırmak, ailesine, milletine, vatanına, Atatürk ilke ve inkılâplarına


bağlı, araştırıcı, özverili, iyi insan ve vatandaş tipini yetiştirmek, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin içinde yaşadığı , topluma uyum sağlamalarını ve öğrencilere bu bilgi birikimini yaşama geçirebilecek donanımlar kazandırmayı amaçlar.
Grup çalışması ile öğrenci iş birliği ve paylaşımı ön plâna çıkarılmış ve dolayısıyla öğrencinin sosyal gelişimi ve iletişim becerilerinin gelişmesine zemin hazırlamıştır.

C- Programın Temel Öğeleri: Genel Hedefler: (Kavram Beceri Değer), Öğrenme alanı, Ünite, Kazanım, Değerlendirme olarak sıralanabilir.

D- Programda Öğretim ve Öğrenme: Aktif öğrenme, öğrencinin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir. Bazı aktif öğrenme


yöntem ve teknikleri olarak: Problem çözme, örnek incelemesi, dramatizasyon, işbirlikli öğrenme, proje, beyin fırtınası vb. kullanılmalıdır.


Öğrencilerin düşünmeye sevk edilmeleri, özgür düşüncelerini ifade edebilecekleri, yaparak ve yaşayarak öğrenmenin gerçekleşebileceği ortamların hazırlanması gerekmektedir.


Ünite sayıları yeterli olmakla birlikte içeriğinde kültürel değerlere daha fazla ağırlık verilmeli, işleniş tercih sıraları ilçe zümreleri tarafından belirlenmelidir.

E- Programda Etkinlikler: Etkinliklere temel oluşturan uygulamalar olarak; örnek olay analizi, şiir/öykü yazma/resimleme, sonuç çıkarma, gözlem yapma, resim hakkında konuşma/yazma, kavram haritası oluşturma, görsel imge oluşturma, poster/afiş hazırlama/reklâm hazırlama, görüşme yapma, alan gezileri, kanıt kullanma, günlük yaşamla ilişkilendirme, önem sırasına koyma, sınıflama, örnek verme, kendini değerlendirme, yordama(tahmin) yapma, bulmaca, günlük tutma, dramatizasyon, karşılaştırma, empati kurma (duygudaşlık), mektup yazma, dosya oluşturma uygulamaları olarak görülmektedir.


Programın etkinliklere dayalı olması, öğrencilerde davranış değişikliğini pekiştirmektedir. Etkinlik ve uygulama yöntemi ile bilgiye ulaşma prensibi benimsendiğinden olumlu sonuçlar gözlenmekte, sadece öğrenci değil veliler dahi eğitilmektedir.

F- Programda Öğrenme Alanları: Birey ve kimlik, kültür ve miras, insanlar, yerler ve çevreler, üretim, dağıtım ve tüketim bilim, teknoloji ve toplum, gruplar, kurumlar, sosyal örgütler, güç, yönetim ve toplum, küresel bağlantılar olarak sıralanmıştır.
Kazanımlar diğer derslerle ilgili öğrenim alanları arasında ara disiplinlerle ilişkilendirilmiştir. Bu durum öğrenme alanları arasında bütünlük oluşturma yönüyle olumludur.

G- Programda Değerlendirme: Ölçme ve değerlendirme öğrenme-öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Öğrenme ve öğretme sürecinin ne kadar etkili olduğu düzenli olarak ölçülmeli ve değerlendirilmelidir. Ölçme ve değerlendirme, öğrencilerin ve öğretmenlerin başarılı ve başarısız yönlerini belirlemeleri açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda öğrencilerin kullandıkları yöntem, teknik ve beceriler ile gelişim düzeyleri hakkında da bilgilerin sürekli toplandığı bir çalışma olmalıdır.

Tek ölçme ve değerlendirme aracı olan yazılı ve sözlü değerlendirme yerine otantik Metotlar (görüşme, gözlem, portfolyo, performans değerlendirmesi, çizimler, post oluşturma, açık uçlu sorular, kavram haritaları vb.) yararlanılması gerçekçi ve güvenilir sonuçlar verecektir.



İLKÖĞRETİM FEN VE TEKNOLOJİLER DERS

A- Vizyonu: Çağın gereklerine uygun olarak ilköğretim mezunu her öğrencinin fen ve teknoloji okur-yazarı olmasıdı
B- Programın Yaklaşımı: Bilimsel bilginin katlanarak arttığı, teknolojik yeniliklerin büyük bir hızla ilerlediği, fen ve teknolojinin etkilerinin yaşamımızın her alanında belirgin bir şekilde görüldüğü günümüz bilgi ve teknoloji çağında, toplumların geleceği açısından fen ve teknoloji eğitiminin anahtar bir rol oynadığı açıkça görülmektedir. Bu öneminden dolayı, fen ve teknoloji eğitiminin kalitesini artırma çabası içindedir. Yaşam boyu öğrenen ve öğrendiklerini hayatına tatbik edebilen bireyler yetiştirmektir. Fen ve Teknoloji derslerinin amaçlarının çok doğru bir şekilde belirlenmesi ile 21.yy.’ın ihtiyaç duyacağı insan tipini yetiştirirken hangi değerlerin referans alınması gerektiği net bir şekilde ortaya konulmuştur.

Program içeriğinin ‘Sarmal Yaklaşım’ esas alınarak düzenlenmesi, dört öğrenme alanının üst sınıflarda daha iyi öğrenilmesini sağlayacağı perspektifi ile az bilgi, özgür felsefe, karmaşıklıktan kurtulmuş merak, ilgi ile; neden? niçin? nasıl? sorularına cevap arayan, oyunlarla yeni bilgilere ulaşan bir öğrenci profili yaratmaktadır.

C- Programın Temel Öğeleri: Algılama, tepkide bulunma, değer verme, örgütleme, yaşam tarzı olarak sıralanmıştır.
Yapılandırıcı Öğrenme Yaklaşımının Temel Prensipleri olarak : Öğrenciler öğrenme ortamına kendilerine özgü ön bilgi ve inançlarla gelirler ve bu ön bilgi, tutum ve amaçlar öğrenmeyi etkiler. Öğrenme pasif bir süreç değil öğrencinin öğrenme sürecine katılımını gerektiren aktif, sürekli ve gelişimsel bir süreçtir. İnsanlar amaçları olan ve öğrenmelerini kontrol eden varlıklardır.


Fen Bilimlerini öğrenme basitçe mevcut kavramlara eklemeler yapılması veya mevcut kavramların genişletilmesi meselesi değildir; aynı zamanda mevcut kavramların radikal bir şekilde yeniden düzenlenmesini gerektirebilir. Bilgi ve anlayışlar her birey tarafından farklı bir şekilde hem kişisel hem de sosyal olarak yapılandırılır. Ancak ortak fiziksel deneyimler, dil ve de sosyal etkileşimler nedeniyle bireylerin yapılandırdığı anlam kalıplarında düzenlilikler olmalıdır..


İnsanlar dünyayı anlamlandırmaya çalışırken yapılandırdıkları yeni bilgileri değerlendirirler ve yeni bilgileri özümleyebilir, düzenleyebilir veya reddedebilirler. Öğretme ile öğrenme arasındaki ilişki her zaman doğrusal ve birebir değildir. Bilgi ve beceriler öğretim uygulamaları ile öğretmenden öğrenciye bir paket olarak, olduğu gibi aktarılamaz. Fen ve Teknoloji okuryazarı bir birey, günlük problemlerinde ve kararlarında fen ve teknoloji kavramlarını kullanır. Dünyanın doğal yapısını ve insan eliyle değişen ortamını merak eder. Fen ve teknoloji ile ilgili bilgileri öğrenir, analiz eder ve günlük hayatta kullanır. Fen ve teknolojiyi kişisel ve küresel sorunlarla ilişkilendirir. Fen ve teknolojideki gelişmelerin yararını bilir. Fen, teknoloji ve toplumun kendi aralarında etkileşimini analiz edebilir.

D- Programda Öğretim ve Öğrenme: Eğitim alanında, özellikle de fen eğitimi alanında yapılan çalışmalar öğrencilerin fen bilimlerini nasıl öğrendiği ve fen öğrenmeyi destekleyen koşullar hakkında önemli bulguları ortaya koymuştur. Bu bulgular dikkate alındığında, bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesi vizyonunun başarılabilmesi için öğrenme, öğretme, öğrenme ortamı ve öğretim stratejileri hakkında yeni anlayışların geliştirilmesinin gerekli olduğu görülmektedir. Öğrencilerin programda belirlenen kazanımları edinebilmesi için kullanılacak öğretim stratejileri ve öğrenme deneyimleri yapılandırıcı öğrenme teorisiyle yönlendirilmeli, öğrenme ortamları ve öğretim stratejileri de yapılandırıcı, aktif bir öğrenme süreci görüşünü yansıtmalıdır. Önceki programa göre konular sadeleştirilmiş, ezbercilikten ziyade yaparak yaşayarak öğrenmeye önem veren etkinliklerin öncelikli olduğu görülmüştür. Bu program sayesinde öğrencilerin bilime ve teknolojiye güveni artmıştır.
Öğrenme yaklaşımlarını kısaca sıralarsak,
a. Yapılandırıcı Öğrenme Yaklaşımı
b. Öğretim Stratejileri
c. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Dil
d. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Ev Ödevleri
e. Fen ve Teknoloji Programında Güvenlik Eğitimi
f. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Kaynaklar
E- Programda Etkinlikler: Etkinlik hazırlanırken bunun hangi kazanımlara yönelik olduğuna ve içeriğine dikkat edilmelidir. Ayrıca çevresel özelliklerle, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır. Etkinlikler, öğrenci merkezli ve öğrenme sürecinde öğrencinin etkin bir rol üstlenmesini sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Örneğin, öğrencinin sadece kitap okuyarak veya öğretmeni dinleyerek bilgi edinmesi veya beceri geliştirmesi yerine; sınıfta arkadaşlarıyla tartışarak, görüşlerini açıklayarak, sorgulayarak, başka arkadaşlarına aktararak öğrenme sürecine katılması amaçlanmıştır. Öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle karşılıklı iletişime ve etkileşime girmeleri, birbirlerine açık uçlu ve anlamlı sorular sormaları yanında, araştırma yapmalarını sağlayıcı etkinliklere de yer verilmiştir
F- Programda Öğrenme Alanları:
a- Canlılar ve hayat
b- Madde ve değişim
c- Fiziksel olaylar
d- Dünya ve evren olarak sıralanmıştır.
İlköğretim 4. ve 5. sınıf Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programları : Canlılar ve Hayat, Madde ve Değişim, Fiziksel Olaylar, Dünya ve Evren’den oluşan dört konu içeriği öğrenme alanından ve Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ), Bilimsel Süreç Becerileri (BSB), Tutumlar ve Değerler (TD) olmak üzere beceri, anlayış, tutum ve değerlerle ilgili üç tane öğrenme alanından oluşmuştur. Program, öğrencilerin bu öğrenme alanlarıyla ilgili çeşitli kazanımları edinmesini amaçlamıştır. Sonuç olarak, programda bilgi kazanımları, fen-teknoloji-toplum-çevre kazanımları, bilimsel süreç becerileri ile ilgili kazanımlar, tutum ve değer kazanımları olmak üzere dört grup kazanım belirlenmiştir. Bunların hepsi de fen ve teknoloji okur-yazarlığını destekler ve birbiriyle bağlantılıdır.

G- Programda Değerlendirme: Değerlendirme, öğretme ve öğrenmenin etkililiğini belirlemek amacı ile yapılan, eğitimle ilgili verilerin toplanmasını ve yorumlanmasını içeren çok adımlı, sistematik bir süreçtir. Öğrenme, öğretme ve plânlamayı doğrudan etkileyen ve eğitim sisteminin temel öğelerinden biri olan değerlendirme fen ve teknoloji eğitiminde farklı şekillerde kullanılabilir. Bunlara;
a) Öğrencilerin fen konularındaki öğrenme durumlarını teşhis ederek programda belirtilen kazanımların edinim düzeyini belirleme,
b) Öğrenmeyi daha anlamlı ve derin hale getirebilmek amacı ile dönüt sağlama,
c) Öğrencilerin gelecekteki öğrenme ihtiyaçlarını belirleme,
d) Velilere, çocuklarının öğrenmesi ile ilgili bilgi sağlama,
e) Öğretme stratejilerinin ve program içeriğinin dengeliliği ve etkililiğini izleme örnek olarak verilebilir.

Öğrenmede bireysel farklılıkları dikkate alan, bireyin kendine özgülüğünü ön plana çıkararak herkesin hâlihazırda sahip olduğu bilgilerle yeni aldığı bilgileri kendine özgü biçimde yapılandırdığını öne süren, bu nedenle de öğretim yöntem ve tekniklerinin mümkün olduğunca çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan yapılandırıcı anlayış, ölçme ve değerlendirmede de öğrencilere bilgi, beceri ve tutumlarını sergileyebilecekleri çoklu değerlendirme fırsatları sunulması gerekmektedir. 2005 Fen ve Teknoloji Programı bu noktalardan hareketle geleneksel ölçme değerlendirme anlayışından daha çok, alternatif ölçme ve değerlendirmeye vurgu yapmalıdır. Program genel olarak bireyleri eşleştirme sorgulama, araştırma, düşünme, problem çözme, karar verebilme ve anlayışlı olabilmelerini sağlamaya çalışmaktadır. Bireysel farklılıkları ve vizyonu ne olursa olsun bütün fertlerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmelerini sağlamayı amaçlamakta dünya ve doğa ile ilgili gerçeklerin yanında deneysel mantıksal sorgulama ve araştırma yönleriyle öğrencileri yetiştirmeyi hedeflemektedir.

İLKÖĞRETİM MATEMATİK DERSİ:
A- Vizyonu: Öğrencilerin severek öğrenmeye çalıştığı, mutlu olduğu, örnek insan olmasının gereklerinin kavratıldığı bir ortamda matematiği hayatın içinde kullanabilen, problem çözebilen, çözüm önerilerini ve düşüncelerini paylaşabilen, ekip çalışmasına yatkın, özgüven duyabilen, matematiğe olumlu tutum geliştirebilen bireyler yetiştirmektir.



B- Programın Yaklaşımı: Bu program matematikle ilgili kavramları, kavramların kendi aralarındaki ilişkileri, işlemlerin altında yatan anlamı ve işlem becerilerinin kazandırılmasını vurgulamaktadır. Programın odağında kavram ve ilişkilerin oluşturduğu öğrenme alanları bulunmaktadır. Kavramsal yaklaşım, matematikle ilgili bilgilerin kavramsal temellerinin oluşturulmasına daha çok zaman ayırmayı; böylece kavramsal ve işlemsel bilgi ve beceriler arasında ilişkiler kurmayı gerektirmektedir.


Benimsenen kavramsal yaklaşımla; öğrencilerin somut deneyimlerinden, sezgilerinden matematiksel anlamları oluşturmalarına ve soyutlama yapabilmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştır. Bu yaklaşımla; matematiksel kavramların geliştirilmesinin yanı sıra, bazı önemli becerilerin geliştirilmesi de hedeflenmelidir. Beceriler; problem çözme, iletişim kurma, akıl yürütme ve ilişkilendirme olmalıdır. Öğrenciler etkin şekilde matematik yaparken problem çözmeyi, çözümlerini ve düşüncelerini paylaşmayı, açıklamayı ve savunmayı, matematiği hem kendi içinde hem de başka alanlarla ilişkilendirmeyi ve zengin matematiksel kavramları öğrenirler.



Bu program, öğrencilerin matematik yapma sürecinde etkin katılımcı olmasını esas almaktadır. Bu yaş grubundaki öğrenciler çevreleriyle, somut nesnelerle ve akranlarıyla etkileşimlerinden kendi düşüncelerini oluştururlar. Matematik öğrenme etkin bir süreç olarak ele alınmıştır. Programda; öğrencilerin araştırma yapabilecekleri, keşfedebilecekleri, problem çözebilecekleri, çözüm ve yaklaşımlarını paylaşıp tartışabilecekleri ortamların sağlanmasının önemi vurgulanmıştır. Öğrencilerin matematiğin estetik ve eğlenceli yönünü keşfetmelerini ve etkinlik yaparken matematikle uğraştıklarının farkında olmalarını sağlamak büyük önem taşımaktadır.

Bu program; matematik eğitimi alanında yapılan millî ve milletlerarası araştırmalar, gelişmiş ülkelerin matematik programları ve ülkemizdeki matematik eğitimi deneyimleri temel alınarak hazırlanmıştır. Matematik programı, “Her çocuk matematiği öğrenebilir.” ilkesine dayandırılmıştır. Matematikle ilgili kavramlar, doğası gereği soyut niteliklidir. Çocukların gelişim düzeyleri dikkate alındığında bu kavramların doğrudan algılanması oldukça zordur. Bu nedenle, matematikle ilgili kavramlar, somut ve sonlu yaşam modellerinden yola çıkılarak ele alınmıştır. Programda, kavramsal öğrenme ile birlikte işlem becerilerine de önem verilmektedir. Programın önemli hedeflerinden bazıları öğrencilerin bağımsız düşünebilme ve karar verebilme, öz düzenleme gibi bireysel yetenek ve becerilerinin geliştirilmesi olarak ifade edilebil
Programda öğretmen ve öğrencilerin rollerinde farklılıklar vardır. Öğrencinin rollerinden bazıları; öğrenme sürecinde zihinsel ve fiziksel olarak aktif katılımcı, öğrenmesinden sorumlu olan, konuşan, soru soran, sorgulayan, düşünen, tartışan, anlayan, problem çözebilen ve kuran, birlikte çalışabilen ve değerlendirendir.
Öğretmenin rollerinden bazıları ise kendini geliştiren, yönlendiren, motive eden, etkinlik geliştiren ve uygulayan, sorgulayan, soru sorduran, düşündüren, tartıştıran, dinleyen, birlikte çalışabilen ve değerlendiren olmalıdır.
Matematik ile ilgili kavramları, kavramların kendi aralarındaki ilişkilerini, işlemlerin altında yatan anlam bütünlüğü öğrenme alanları ve alt öğrenme alanları odağını oluşturmaktadır.
Program;eşit imkanların,sosyal uyumu destekleyen,çalışma hayatı ve bilimsel araştırmalar arasında toplumun geniş kesimlerini içine alacak bağlantılar kurmayı ve mevcut bağlantıları kuvvetlendirmeyi amaçlamaktadır.

C- Programın Temel Öğeleri: Çocukların gelişim düzeyi dikkate alındığında matematikle ilgili soyut kavramların doğrudan algılanması oldukça zordur.Bu nedenle matematikle ilgili kavramlar sonlu yaşam modelinden yola çıkılarak ele alınmıştır. Programın önemli bir vizyonu da öğrencilerin bağımsız, öz denetim gibi bireysel yetenek ve becerilerinin geliştirilmesi olarak planlanmıştır.
İlköğretim 1-5. Sınıflar Matematik Dersi Öğretim Programı’nın yapısını ve içeriğini oluşturan bileşenler açıklanmaktadır.
1. Programdaki öğrenme ve alt öğrenme alanlarının sıralanışı, işleniş sırası değildir. Ders kitaplarının ve diğer yardımcı materyallerin hazırlanması, sınıf içi etkinliklerin plânlanması ve gerçekleştirilmesi için; diğer derslerle ilişkiler ve ön öğrenmeler dikkate alınarak farklı öğrenme alanlarının ilişkili kazanımları bir araya getirilmeli ve ünitelendirilmiş yıllık plânlar hazırlanmalı ve bu plana uyulmalı
2. Ünitelendirilmiş yıllık plânlara göre bölümler oluşturulmalı ve bölümler motivasyonu artıracak biçimde isimlendirilmelidir.

3. Programda edinilmesi öngörülen kazanımların bir kısmı, bir ünitede veya farklı ünitelerin çeşitli bölümlerinde tekrar kullanılabilir.

4. Öğretim etkinliklerinde öğrenci düzeyi, eğitim ortamı ve çevre etkenleri göz önünde bulundurularak öğrencileri aktif kılan öğretme-öğrenme yöntem, teknik ve stratejiler kullanılı
5. Ders kitaplarının ve diğer yardımcı materyallerin hazırlanması, sınıf içi etkinliklerin plânlanması ve gerçekleştirilmesinde güncel ve günlük yaşamla ilişkili durumlar ele alınır.

6. Öğretim etkinliklerinde kazanımların edinilmesine yardımcı olabilecek uygun görsel, işitsel ve basılı araç-gereçler kullanılır.

7. Öğretme-öğrenme sürecinde, süreç ve ürün değerlendirilmelidir. Programda Ek’te verilen ölçme araçları doğrudan, yeniden düzenlenerek veya amaca uygun olarak yeni geliştirilenler, süreç ve ürünü değerlendirmede kullanılmalıdır.
8. Öğrencinin aktif olduğu, araştırmaya yönlendirildiği, girişimci ruhun desteklendiği, herkese açık öğrenme ortamlarında, öğrenmeyi cazip hale getirmeyi amaçlamaktadır

D- Programda Öğretim ve Öğrenme:

Yeni matematik programındaki vurgunun işlem bilgisinden kavram bilgisine kayması dolayısıyla bu mantık yapısı ve bilginin elde edilmesini kolaylaştırılmıştır.

Öğrenmeye sıralı örnek verecek olursak;


1. Bir yüzü sarıya, bir yüzü yeşile boyanmış kalın kartondan iki tane, daire şeklinde pul yaptırılır.
2. Daire şeklindeki bu iki pul, fırlatıldığında üste gelen renklerin hangileri olacağı tahmin ettirilir.
3. Öğretmen “farklı iki renk gelmesi” durumunu ve öğrenci gruplarının her biri de bunun dışındaki seçeneklerden birini seçer.
4. Tercihler öğretmen ve grup isimlerinin karşısına yazdırılır.
5. Bu deney sonucunda hangi ikililerin oluşabileceği sorulur ve ağaç şeması şeklinde gösterilir.
6. Öğretmenin kazanma olasılığının gruplara göre neden daha yüksek olduğu tartıştırılır ve tartışma bir sonuca vardırılır.
7. Bu oyunun adaletli olup olmadığı tartışılır ve varılan sonuç yazdırılır.


E- Programda Etkinlikler: Farklı alanlarda kullanılmış çizgi grafiklerini göstererek çizgi grafiğini oluşturan öğelerin neler olduğu ve grafikte kullanılan verilerin sürekli olması gerektiği buldurulur. Örnek etkinlik olarak;

Bir öğrenci 120 metrelik mesafeyi koşacaktır. Ancak 90. metrede iki kıtalık bir şiiri, verilen kâğıda yazacak, 110. metreden sonraki kısmı çuval içinde koşarak tamamlayacaktır. Bu öğrencinin 30, 60, 90, 110 ve 120 metrelik mesafeleri ne kadar zamanda koştuğu belirlenecektir.

Organizasyon için öğrenci grupları oluşturulur. Bir grup öğrenci mesafeleri işaretleyecek, bir grup öğrenci zaman tutacak, bir grup öğrenci mesafeyi ve zamanı not olacak, bir grup öğrenci masa hazırlayacak, bir grup öğrenci çuval getirecektir. Gruplarda bu işleri yapacak kişiler belirlenir ve aynı işi yapacak öğrenciler bir araya gelerek gerekli düzeni hazırlar. Koşu başlamadan önce mesafelerin ve zamanın yazılacağı bir tablo hazırlatılır. Etkinlik başlar ve gerekli veriler tabloya yazılır.


Grupların, koşu bittikten sonra yatay eksende mesafe ve dikey eksende zaman belirten bir grafik oluşturmaları sağlanır. Yorumlar gerekçeleri ile yazdırılır. Grupların, oluşturdukları tablo, grafik ve yorumları sunmaları sağlanır. Oluşturulan tablo ve grafikler tahtaya çizdirilerek grafikler birlikte yorumlatılır. Neden çizgi grafiği kullanıldığı açıklatılmalıdır.

Sayılar: Sayıları tanır, anlamlarını bilir ve kullanır. Basamak kavramını bilir ve kullanır. Sayılarla işlem yapar. Dört işlemi bilir ve problem çözmede kullanır. Tahmin eder ve zihinden işlem yapar. Kesirler, yüzdeler ve ondalık kesirler arasındaki ilişkileri bilir. Sayı örüntülerindeki sayılar arasındaki ilişkileri belirler ve bu ilişkileri problem durumlarına uygular.

Geometri: Uzamsal (durum-yer, doğrultu-yön) ilişkilerle ilgili beceriler geliştirir ve kullanır. Geometrik cisim ve şekillerin özelliklerini bilir ve bunları problem çözümlerinde kullanır. Geometrik cisim ve şekiller arasındaki ilişkileri belirler ve çıkarımlarda bulunur.
Geometrik araçları kullanır. Geometrik cisim ve şekillerden, yeni cisim ve şekiller elde eder, bunlarla süslemeler yapar. Geometrik cisim ve şekilleri oluşturur ve çizer. Simetriyi bilir ve kullanır. Şekillerle örüntüler oluşturur.

Ölçme: Standart birimlerin kullanımının gerekliliğini anlar. Standart ve standart olmayan ölçme birimleriyle tahmin yapar ve ölçme yaparak tahminini kontrol eder. Günlük yaşamda ölçmenin önemini takdir eder.
Veri: Veri toplar, toplanan veriyi şema, grafik ve resimlerle temsil eder. Tabloları, şemaları, resim, şekil, sütun ve çizgi grafiklerini okur ve yorumlar. Olayların olma olasılıkları hakkında tahminlerde bulunur ve yorum yapar.

F- Programda Öğrenme Alanları: “Sayılar” öğrenme alanı, “İlköğretim Matematik Dersi Öğretim Programı”nın büyük bir bölümünü kapsar. Bu öğrenme alanında ana hedef çocuklarda zengin ve sağlam bir sayı kavramının oluşturulması ve işlem becerilerinin geliştirilmesidir.

Öğrenciler okula, zengin sayı ve sayma bilgileriyle gelirler. Öğretmenler, öğrencilerin temel sayma becerilerinden daha ileri düzey sayı bilgilerini oluşturmalarına, sayılarla işlem yapmalarına, sayılar arasındaki ilişkileri, sayı örüntülerini ve basamak kavramını anlamalarına yardımcı olmalıdır. İçeriği zengin ve çeşitli problemler, öğrencilerin sayı ile ilgili kavramları geliştirmeleri için kullanılmalıdır. Öğrenciler, bu problemleri çözmeye, çözümlerini paylaşmaya ve savunmaya cesaretlendirilmelidir.

Sayma becerileri, sayı ile ilgili kavramların gelişmesinin temelini oluşturur. Bir sayıdan ileriye ve geriye sayma, ritmik sayma öğrencilerin sayı kavramlarını geliştirmesine yardımcı olur. Sayma becerisi, öğrencilerin sayıları anlama düzeylerinin bir göstergesidir. Bu nedenle sınıfta değişik nesneleri sayma etkinlikleri düzenlenmelidir. Sayma etkinliklerinde bire bir eşlemenin, nesnelerin dizilişinin veya sırasının sonucu değiştirmediği; bir sonraki sayının bir öncekinden bir fazla olduğu; en son söylenen sayının sayılan nesnelerin sayısını gösterdiği üzerinde durularak öğrencilerin dikkati bunlara çekilmelidir. Bu etkinliklerde, öğrenciler değişik sayma stratejileri geliştirmeye ve bu stratejileri açıklamaya yönlendirilmelidir.

Sayma etkinliklerinde, sınıflandırma, karşılaştırma ve sıralama üzerinde durulmalıdır. İki çokluk karşılaştırılırken bire bir eşlemeden yaralanılmalıdır. Bire bir eşlemede aradaki farka dikkat çekilmeli, “Kaç tane fazladır?”, “Kaç tane eksiktir?” sorgulamaları yapılmalıdır.

Öğrenciler sayma etkinliklerinde deneyim kazandıkça somut nesnelere ihtiyaç duymadan sayıların büyüklüklerini bilebilir ve zihinden işlem yapabilirler. Sayısı bilinen bir çokluktan, bir grup nesne saklandığında ve açıkta kalan nesnelerin sayısı verildiğinde saklanan nesnelerin sayısını zihinden bulabilirler. Bazı öğrenciler ise nesnelere dokunarak sayma ihtiyacı hissedebilirler. Ayrıca, belli çoklukların sayısına bakarak karar verebilirler. Bu etkinlik, büyük çoklukların sayısını belirlemede kullanılabilir.
Sayılarla deneyimleri artan öğrenciler, sayılar hakkında daha esnek düşünmeye başlarlar. Nesneleri tek tek saymak yerine, değişik modeller kullanarak belli çoklukları gösterebilirler. Büyük sayıları göstermek için onluk taban blokları gibi somut modelleri kullanabilirler. Fakat öğrencilerin somut bir modeli kullanabilmeleri, ne yaptıklarını anladıklarının göstergesi olmayabilir. Bir başka deyişle, somut modellerin varlığı, anlamayı garantilemez. Bu nedenle öğretmen, somut modellerle sayıları gösterirken öğrencilerin ne düşündüklerini, nasıl akıl yürüttüklerini ortaya çıkarmak için onları sorgulamalıdır. Böylece, olası kavram yanılgıları fark edilip önlenebilir.
İkinci sınıftan itibaren, basamak kavramı ve onluk sayı sisteminin sağlam temelleri atılmalıdır. Bir sayının somut modellerle gösterimi ile sayının okunuşu ve yazılışı arasındaki ilişkilere dikkat çekilmelidir. Öğrenci 10’un onluk sistemde özel bir birim olduğunu anlamalıdır. 10’un hem bir birim olduğunu hem de 10 tane birden oluştuğunu düşünebilmelidir. Örneğin, 34 sayısının hem 3 onluk ve 4 birlikten oluştuğunu hem de 34 tane birlik olduğunu anlayabilmelidir. Ayrıca, onluk taban bloklarının kullanımında, bir sayı modellenirken onluk ve birliklerin fiziksel sıralamasının sayının değerini değiştirmediğini; fakat sayılar yazılırken rakamların yazılış sıralamasının sayının değerini değiştirdiğinin farkında olmalıdır.
Öğrencilerin basamak kavramını anlamaları, verilen ilginç, zengin içerikli problemleri çözmek için strateji geliştirdikleri zaman gelişir ve derinleşir. Öğrenciler, geliştirdikleri bu stratejileri, yaklaşımları açıklamaya ve özellikle tartışmaya teşvik edilmelidir. Ayrıca, yüzlük tablosu gibi modeller kullanılarak basamak kavramı ile ilgili örüntü arama ve oluşturma gibi düzenli etkinlikler bu kavramın gelişimine yardımcı olur.
Doğal sayıların yanı sıra, kesir kavramı da günlük yaşam ile ilişkilendirilerek çocukların sınıfta yapacakları eşit paylaşma denemeleri üzerine kurulmalıdır. Yarım, çeyrek ve bütün arasındaki ilişkiler kâğıt katlama, bölünebilir nesneleri eşit parçalama etkinlikleri ile vurgulanmalıdır. Yarım ve çeyrek kavramları kazandırıldıktan sonra, bir bütün değişik sayıda eş parçalara bölünerek “kesrin birimi” kavramı oluşturulmalıdır. Bütünün bölündüğü eş parça sayısı ile ortaya çıkan parçaların büyüklüğü arasındaki ilişkiye dikkat çekilmelidir. Bu amaç için hazır kesir modellerinin kullandırılması önemlidir.
Parça-bütün ilişkisi üzerinde durulurken parça sayısı üzerinde fazla durulmamalı, kesrin büyüklüğüne dikkat çekilmelidir. Verilen bir kesrin bir bütünden az mı çok mu, yarımdan az mı çok mu olduğu sorgulanmalı; kesrin bir büyüklüğü olduğu sezdirilmelidir. Ayrıca, 4. sınıftan itibaren öğrencilerin kesirleri sayı doğrusunda göstermeleri sağlanmalı ve bu büyüklüklerin de bir sayı belirttiği hissettirilmelidir.
Ondalık kesir kavramı, kesir kavramı ile ilişkilendirilerek oluşturulmalıdır. Ondalık kesirlerin öğretiminde, bu sayıların büyüklüklerine dikkat çekilmelidir. Bu nedenle sayı doğrusunda bu sayıların gösterimine önem verilmelidir.
Öğrenciler 1. ve 2. sınıflarda değişik içeriklerdeki problem durumlarına çözüm üretirken sayılarla işlem yapmayı anlamaya başlarlar. Öğretmen ya da öğrenciler problem oluşturabilirler. Öğrenciler problem çözümlerini ve zihinsel süreçlerini açıkladıkça öğretmenler öğrencilerinin nasıl düşündüklerini anlayabilirler.
Toplama ve çıkarma kavramları, birleştirme ve ayırma problemleri doğrudan modellenerek veya sayma stratejileri ile çözüldüğü zaman gelişir. Öğrenciler toplama kavramını, gerçek yaşam durumlarından ortaya çıkan problemleri çözerken daha iyi anlamaya başlarlar. Çıkarma kavramını; bilinen bir çokluğu, iki ayrı çokluğu birleştirerek elde etmeyi gerektiren sözel problemleri çözerken daha iyi kavrarlar.
İşlemlerin anlamı geliştirilirken öğrencilere içinde aynı sayı üçlülerinin geçtiği farklı problem durumlarının çözdürülmesine dikkat edilmelidir. Örneğin; 4, 5 ve 9 sayıları problem çözme durumlarında 4+5, 5+4, 9-4 veya 9-5 olarak ortaya çıkabilir. Problem çözümlerinde farklı öğrenciler farklı çözüm yolları ve düşünme biçimi sergileseler de öğretmen bu öğrencilerin bir problemi çözmenin diğer problemleri çözmekle ilişkili olduğunu fark etmelerine yardımcı olmalıdır. Ayrıca, toplama ve çıkarma arasındaki ters ilişkiyi anlamalarını, problemleri çözmede esnek düşünmelerini sağlamalıdır. Bu tarz problemler, öğrencilerin 4, 5 ve 9 sayıları arasındaki parça-bütün ilişkilerini anlamalarına da yardımcı olur.

İşlemlerin anlamı geliştirilirken öğrencilerin işlemlerin özelliklerini fark edecekleri problemler de seçilmelidir. Bazı öğrenciler bu özellikleri doğal olarak geliştirebilirler; fakat bazı öğrencilerin de bu özellikleri fark etmelerine yardımcı olacak sorgulamalar yapılmalıdır.

Çarpma ve bölmenin anlamları geliştirilirken öğrencilerin bir çokluğun eşit alt gruplarının bulunduğu problemler ile deneyim kazanmaları sağlanmalıdır. Öğrenciler çarpmayı eşit büyüklükteki grupların ardışık birleştirilmesiyle (aynı sayıları toplama); bölmeyi ise bir çokluğu eşit gruplara ayırma ile ilişkilendirebilirler.

Doğal sayılarla hesap yapabilme, bu öğrenme alanının diğer amaçlarından biridir. Standart örneklemelere geçmeden önce, öğrencilerin günlük yaşamdan seçilen ilginç problemlerin çözümleri için strateji geliştirmelerine fırsat tanınmalıdır. Öğrenciler, geliştirmiş oldukları stratejileri sınıfta paylaşmaya, açıklamaya ve savunmaya yönlendirilmelidirler. Problemlerin gerektirdiği işlemleri yapmak için ilk yıllarda öğrenciler somut nesneleri saymaya ihtiyaç duyabilirler. Fakat yeterince deneyim kazandıktan sonra, bu işlemleri kâğıt-kalem kullanarak ve zihinden çözmede rahatlık kazanırlar.
Bu öğrenme alanının diğer önemli becerilerinden biri de tahmin yapabilmedir. Öğrenciler problemlerin gerektirdiği işlemlerin sonuçlarını tahmin etmeye yönlendirilmelidirler. Tahmin yaparken öğrencilerin ne tür yaklaşımlar izlediklerini, en iyi tahmini kimin yaptığını, bu tahminin nasıl elde edildiğini sınıfta tartışmaları oldukça önemlidir. Tahmin etmede sayıları yuvarlamadan yararlanılmalıdır. Hesap makineleri tahmin sonuçlarının kontrol edilmesi için kullanılabilir.
Sayılar arası ilişkiler incelenirken bir sayı örüntüsü oluşturma, verilen bir sayı örüntüsünün kuralını bulma ve bu kuralı açıklama gibi etkinlikler düzenlenmelidir. Verilen sayı örüntülerinde takip eden öğeleri tahmin etme ve tahminlerin neye dayanılarak yapıldığını açıklama gibi etkinlikler, hem akıl yürütme hem de iletişim becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur.





G- Programda Değerlendirme: Ölçme ve değerlendirme, öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin başarılarını saptamak, eksikliklerini belirlemek, öğretim yöntemlerinin etkinliğini anlamak, programın zayıf ve kuvvetli yanlarını ortaya çıkarmak için yapılır. Bu programda değerlendirme, öğrenme sürecine önem verir ve öğrencinin gelişimini izlemeyi amaçlar. Değerlendirme yaparken öğrencilerin;

1- Matematiği günlük yaşamda ne kadar uygulayabildiği,
2- Problem çözme yeteneklerinin ne kadar geliştiği,
3- Akıl yürütme becerilerinin gelişiminin devam edip etmediği,
4- Matematiğe yönelik tutumlarının nasıl olduğu,
5- Matematikte ne kadar öz güvene sahip olduğu,
6- Öz düzenleme becerilerinin ne kadar geliştiği,
7- Sosyal becerilerinin ne kadar geliştiği,
8- Estetik görüşlerin ne kadar geliştiği,
9- Matematikle hangi düzeyde iletişim kurabildikleri ve matematiksel ilişkilendirme yapıp yapamadıkları göz önünde bulundurulmalıdır.
Önceki öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri etkilediği, eksik ya da yanlış öğrenmelerin ise sonraki öğrenmeleri engellediği açıktır. Öğrenmede yaşanan bu aksaklıklardan haberdar olmak için zaman zaman öğrencileri yazılı ve sözlü olarak sınamanın yanında tartışma, sunum, deney, sergi, proje, gözlem, görüşme, gelişim dosyası, öz değerlendirme, akran değerlendirme vb. değerlendirme çalışmaları da yapılmalıdır. Her öğrenme alanı için bir proje ödevi verilmeli, bu süreçte öğrenciler yönlendirilmeli ve projenin değerlendirilmesi yapılmalıdır. Ölçme araçlarından elde edilen verilerle yapılan değerlendirmeler öğrenci, öğretmen ve program için dönüt olarak kullanılabilir. Bu değerlendirmelerin amacı, öğretme-öğrenme sürecine katkıda bulunmaktır. Başka bir deyişle değerlendirme, öğrenmenin bir parçasıdır.
Yazılı ya da sözlü sınavlarda sorulacak soruların, kazanımların özelliklerine ve sınıf düzeyine uygun olmasına dikkat edilmelidir. Öğrencilerin zihinden işlem yapma becerilerinin sınanmasında ise sorular ve cevaplar sözlü olarak verilmelidir.
lçme ve değerlendirme plânınızı hazırlarken şu soruları sorunuz:

A- Ölçme ve değerlendirmeyi hangi amaçla yapıyorum?
B- Ölçme ve değerlendirme amacıma uygun, hangi araçlar var?
C- Bu aracı ne zaman kullanmalıyım?
D- Ölçme ve değerlendirme aracını nasıl uygulamalıyım?
E- Ölçme ve değerlendirme aracından elde ettiğim bilgiyi nerede saklayacağım?

2005-2006 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA EĞİTİM VE MÜFREDAT SORUNLARININ TESPİTİ TÜRKÇE DERSİNİN ELEŞTİRİLEN YÖNLERİ
1- Verilen seslerden oluşan hece, kelime ve metinler yetersizdir.
2- İlkokuma-yazma programı kırsal kesim öğrencileri için dil kavrama ve anlama bakımından daha ağır bir hale gelmiştir.
3- Metinlerin içinde yabancı kökenli sözcüklerin bulunması öğrencilerde telaffuz zorluğuna neden olmaktadır.
4- Konuların destekleyecek görsel materyallerin okullara gönderilmesi gerekmektedir.
5- Belirlenen yöntem ve teknikleri ile yapılacak bir ders uygulamasına mevcut ders saatleri yetmeyecektir.
6- İlkokuma-yazma kitaplarında, yazı çalışmalarına yeterince yer verilmemiştir.Oluşturulan cümleler yetersiz kalmakta, bitişik eğik el yazısı uygulaması öğrencilerin diğer kitaplardaki düz yazı şekliyle bağdaşmamaktadır. Bu durum öğrencilerin okuma yazma hızlarını olumsuz etkilemektedir.
7- Birinci sınıf öğrencilerinin yeni müfredat programına göre okuma-yazmaya geç başladıkları, bu durum velide yeni müfredat programının iyi olmadığı endişelerini oluşturmaktadır.
8- Programda Türkçe dersindeki kavramlara sınıf seviyesinin üstünde yer verilmiştir.
9- Beş “N” artı bir konu modeli kitaplarda yer almakta, Türkçe kitaplarında ilk sorunun “Ne” ile başlaması konunun anlaşılmasını zorlamaktadır.
1- Yeni İlköğretim Programını tanıtan program tanıtıcılarının alanlarında uzman olmadıkları için yapılan program tanıtım &cc


Kaynak:Trabzon MEB
 

&

Katılım
27 Eki 2010
Mesajlar
0
Puanları
63
İlköğretim Müfredat Proğramları değerlendirme raporu

Destek birimi
 
Katılım
24 Eki 2011
Mesajlar
339
Puanları
18
İlköğretim Müfredat Proğramları değerlendirme raporu

teşekkür ederimmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
 

Son mesajlar

Üst Alt