Türkiye Cumhuriyeti nin Kurucusu Ve İlk Cumhurbaşkanı Atatürk

Samyeli

Sultan

Katılım
21 Kas 2011
Mesajlar
985
Puanları
43
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSU VE İLK CUMHURBAŞKANI ATATÜRK

Atatürk 1881 yılında, Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Asıl adı Mustafa'dır. Selanik'te yeni açılmış "Şemsi Efendi Mektebi"nde ilkokula başladı. Selanik Askeri Rüştiyesi'ni, sonra Manastır Askeri İdadisi'ni bitirdi. 1899'da İstanbul'a gelip "Harbiye Mektebi"ne girdi. 1905'te Harp Akademisi'ni bitirip Şam'daki 5. Ordu'ya gönderildi. Orada "Vatan ve Hürriyet" adlı gizli, ilerleme amacını güden derneği kurdu. 1907'de Manastır'daki 3.Ordu'ya tayin edildi. "Vatan ve Hürriyet" cemiyeti oradaki "İttihat ve Terakki" cemiyetiyle birleşti. 13 Nisan 1909'da İstanbul'da çıkan "31 Mart Vaka’sı" üzerine, adını verdiği "Hareket Ordusu"nun Kurmay Başkanı olarak bu kuvvetlerle İstanbul'a geldi. Ordu Komutanlığı tarafından İstanbul halkına yayınlanan bildiriyi de Mustafa Kemal yazdı.

İtalyanların 1911 yılında Trablusgarp'a asker çıkarması üzerine oraya gidip çete harpleri yaptı. 1912 yılında Balkan Savaşı çıkınca Romanya üzerinden İstanbul'a geldi. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında önemli hizmetlerde bulundu. Sofya Askeri Ataşesiyken Birinci Dünya Savaşı çıktı. 1915 yılında Çanakkale'de Anafartalar'da büyük başarılar kazandı. Veliaht Vahideddin Efendi'yle birlikte 1917 yılı sonlarında Almanya seyahatine katıldı. 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'na atandı. İstanbul'a düşman donanmasının girdiğini gördü. Hazırlıklarını yaptıktan ve bazı dostlarından başka kimseye amacını söylemeden ordu müfettişliği göreviyle 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Sadrazam Damat Ferid Paşa'yı, Türkiye’mizin istiklalini feda ettiği için telgrafla protesto etti. 22 Haziran 1919'da Amasya'dan bütün ulusa yayımladığı bildiride, ulusça bir olup düşmanla savaşmak, özgürlük ve bağımsızlık kazanmak gerektiğini anlattı.

Erzurum Kongresi'nden (23 Temmuz–7 Ağustos 1919) önce bütün resmi sıfat ve rütbelerini terk etti. 4 Eylül'deki Sivas Kongresi'nde "Heyet-i Temsiliye" başkanı seçildi. 23 Nisan 1920'de Ankara'da Büyük Millet Meclisi'ni topladı. Meclis'in görevlendirdiği "İcra Vekilleri Heyeti" Başkanlığına seçildi. "Sevr Antlaşması"nı Türk ulusunun tanımadığını bütün dünyaya ilan etti. Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Yunanlılar, Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarında geriye atıldı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Sakarya kıyılarında düşmanı ağır kayıplara uğrattı. T.B.M.M. Mustafa Kemal'e "Mareşal" rütbesiyle "Gazi" unvanını verdi. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos 1922'de kazanılan Başkomutan Meydan Savaşı sonucunda düşman tamamen bozulup kaçmaya başladı. 9 Eylül'e kadar süren takip sonunda ordularımız düşmanı çıktığı yerde, İzmir'de denize döktü. 11 Ekim 1922'de "Saltanat" yani padişahlık kaldırıldı. 24 Temmuz 1923'de Lozan Antlaşması imzalandı. Böylece Türk milleti hürriyet ve istiklaline kavuştu. 29 Ekim 1923'de "Cumhuriyet" ilan edildi ve Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

3 Mart 1924'de Halifelik kurumunu kaldırdı. Din ve devlet işlerini birbirinden ayırdı. 17 Şubat 1926'da Medeni Kanunu kabul ettik. 23 Ağustos 1925'te Ata, Kastamonu'da şapka giydi. 25 Kasım'da Şapka Kanunu çıktı. Uluslararası saat, takvim ve ölçüler kabul edildi. 1924'de medreseler ve mahalle mektepleri "Tevhid-i Tedrisat" (Öğretim Birliği) kanunuyla kaldırılmıştı. 1928 yılında Arap harfi alfabe kaldırıldı, yerine Latin harfi alfabe kabul edildi. Dil ve tarih alanında çalışmalar yapmak üzere 1931' de Türk Tarih Kurumu'nu, 1932'de Türk Dil Kurumu'nu kurdu. Kadınlara haklarını veren kanunların kabulünden sonra 21 Haziran 1934'de "Soyadı Kanunu" çıktı. Köylünün sırtından "Aşar" denilen vergiyi kaldırdı. Köylüye para, tohum, tarım araçları verildi; "Tarım Kredi Kooperatifleri" kuruldu. Endüstri devrimi "Teşvik-i Sanayi Kanunu"yla başladı. Sanat okulları yaygınlaştırıldı. Yeraltı servetlerimizi işletmek için Etibank, kumaş, kundura v.s üretimi için Sümerbank ve daha birçok devlet kuruluşu meydana getirildi. T.B.M.M. kabul ettiği özel bir kanunla Cumhur reisi Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya "ATATÜRK" soyadını verdi (24 Kasım 1934).

Atatürk sadece başarılı bir asker değildir. Devlet adamı olarak da ileriyi gören bir büyük dehadır. Türk milletinin bütün ihtiyaçlarını görmüş, kısa süren hayatının bu devresinde durmadan, dinlenmeden yeniye, ileriye koşmuş, ulusuna övünmesini, güvenmesini, çalışmasını öğretmiştir. En büyük öğretmenimiz Atatürk'tür; siyasi ve askeri zaferleri milletin hayatında yeterli bulmaz, bağımsızlığın ilk şartının ekonomik bağımsızlık olduğunu söyler, "İktisadi istiklal olmadıkça milli istiklal olamaz", derdi.

Atatürk milleti uğruna yaptığı her mücadeleden zaferle çıktı. Ama bu yorucu hayat bünyesini yıprattı. Hasta olduğu halde memleket işleriyle uğraşıyordu. Büyük kurtarıcı 10 Kasım 1938'de sabah 09.05'de ebedi uykusuna daldı. 19 Kasım günü Sarayburnu'ndan alınan tabutu "Yavuz" zırhlısıyla İzmit'e, oradan trenle Ankara'ya götürüldü. Etnografya Müzesi'ndeki mermer lahde kondu. Daha sonra Atatürk'ün tabutu 10 Kasım 1953'te buradan alındı, büyük bir törenle Anıtkabir'deki ebedi istirahatgahına tevdi edildi.
 
Üst Alt