4. Ünite Çağdaş Türkiye Yolunda Atılan İlk Adımlar Ders Notu

Arca

Herkes ölür ama kimse gerçekten yaşamaz.
Katılım
9 Şub 2019
Mesajlar
48
Puanları
18
ÜNİTE IV

ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR

1- Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922) :

- Saltanatın kaldırılma nedenleri: Lozan görüşmelerine çağrılarak ikilik yaratmayı önleme, Kurtuluş Savaşında padişahın olumsuz tutumu ve M. Kemal’in yeni kurulan devlette saltanat yerine Cumhuriyeti istemesidir.

- Lozan’a İstanbul hükümeti de çağrılınca M. Kemal Lozan Antlaşması öncesi saltanatla halifeliği ayırarak saltanatı kaldırdı. Son padişah Vahdettin ülkeyi terk edince halife olarak Osmanlı soyundan gelen Abdülmecit Efendi halife oldu.

Sonuçları:

1- 623 yıllık Osmanlı Devleti resmen sona erdi.

2-Padişah Vahdetti kaçarak İngilizlere sığındı.

3- İtilaf Devletlerinin ikilik çıkarma oyunları sona erdi.

4- Cumhuriyetin ilanı için zemin hazırladı.

5- Laikliğe geçişin ilk adımıdır.

Lozan Barış Antlaşması(24 Temmuz 1923):

- Mudanya Ateşkes Antlaşmasından sonra barış esaslarını görüşmek üzere Lozan Konferansı toplandı (20 Kasım 1922). Konferansa İstanbul Hükümeti de çağrılınca M. Kemal ikiliği önlemek ve Lozan’a tek katılmak için Saltanatı Lozan Antlaşması öncesi kaldırdı.

- Konferansa Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya katıldı. Boğazlarla ilgili konular görüşülürken, Sovyet Rusya ve Bulgaristan da hazır bulundular. Konferansta Türk devletini İsmet Paşa başkanlığında bir heyet temsil etti. Konferans üç önemli konuyu çözecekti.

1. Türk - Yunan barışının esaslarını belirlemek.

2. Osmanlı Devletinin yerine, yeni Türk Devletini ve onun haklarını tanımak.

3. Osmanlı Devletinin yabancılara vermiş olduğu kapitülâsyonları kaldırmak.

- Konferans görüşmeleri çok çetin geçti.

- Borçlar meselesi,

- Kapitülâsyonlar,

- İstanbul'un itilâf Devletlerince boşaltılması,

- Irak sınırımızın belirlenmesi, konularında anlaşmaya varılamadı. Konferans 4 Şubat 1923’te dağıldı.

Tekrar toplandığında Lozan Antlaşması imzalandı (24 Temmuz 1923).

Buna göre:

1. Trakya'da Yunanistan ile olan sınır, Mudanya Ateşkes Antlaşmasında belirlendiği gibi kaldı.

2. Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye verildi. Midilli, Sakız, Sisam Yunanlılara bırakıldı ve askersiz hale getirildi.

3. Türkiye'deki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler değiştirilecekler. Fakat "Batı Trakya Türkleri ile İstanbul Rumları bu değişimden ayrı tutulacak." 1930 da çözümlendi.

4. Yunanistan harp tazminatı olarak Karaağaç'ı Türkiye'ye verdi.

5. Kapitülâsyonlar kaldırıldı. (Ekonomik bağımsızlık sağlanmış oldu.)

6. Barış zamanında askerî nitelik taşımayan gemiler ve uçaklar boğazlardan serbestçe geçebilecekti. Savaş anında, Türkiye savaşta yer alırsa boğazlar üzerinde istediği gibi davranacaktı. Boğazların her iki yakası askerden arındırılacaktı. Boğazlardan geçişleri, başkanlığını Türkiye'nin yapacağı, uluslararası bir "Boğazlar Komisyonu" düzenleyecekti.

7. Suriye sınırı Ankara Antlaşmasıyla belirlenen şekliyle kaldı.

8. Doğu sınırımız Moskova ve Kars antlaşmalarıyla belirlenen şekliyle kaldı.

9. Bulgaristan'la sınırımız, Balkan Savaşları sonunda imzalanan İstanbul Antlaşmasıyla belirlenen şekliyle kaldı. Meriç Nehri sınır oldu.

10. Düyun-u Umumiye idaresi sona erdi. Osmanlı borçları Türkiye ve Osmanlı egemenliğindeki uluslar arasında paylaşılarak ödenecekti.

11-Yabancı okulların, Türkiye’nin koyacağı kurallar çerçevesinde faaliyete devam etmesi kararlaştırıldı.

12- Ortodoks Patrikhanesi , İstanbul’da kalacak ancak siyasi faaliyette bulunmayacak.

Lozan’da Çözümlenemeyen (Yarım Kalan) Konular:

1- Boğazlar sorunu ( Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözülecek)

2- Musul Sorunu (İngiltere ile sonra görüşmek üzere bırakıldı. Ancak alınamadı)

3- Hatay Sorunu ( Fransızlarla 1939’da imzalanan Ankara Antlaşması ile Türkiye’ye bağlandı.)

Önemi:Yeni Türk Devleti'ni bütün devletler tanımış oldular. Siyasî bağımsızlık yanında ekonomik bağımsızlık elde edildi. M. Kemal ülkeyi kalkındırmak ve geliştirmek için İnkılaplar dönemini başlatmasını sağladı.

Milli Sınırlardan Milli Ekonomiye:

1. İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi (17 Şubat 1923)

Ülke ekonomisinin durumu Kurtuluş savaşında iyice bozulmuştu. Elde edilen askeri ve siyasi başarının bir benzeri ekonomik alanda da sağlanması şarttı.

Ekonomiyi güçlendirmek ve milli ekonominin kurulmasıyla ilgili esasları belirlemek amacıyla 17 Şubat 1923'de İzmir iktisat kongresi toplandı bu kongreye çiftçi Tüccar, sanayici ve işçi kesimlerinden temsilciler katıldı. Burada Misak-ı iktisadi (ekonomik ant) kabul edildi.

Kongrede alınan kararlar:

1- Sanayinin her alanda geliştirilmesi

2- Yabancı tekelden kaçınılması

3- Çiftçilere kredi sağlanması

4- Milli sanayi kurulması ve ihracatın teşvik edilmesi

5- Bu kongrede devletçilik ilkesi benimsenmiştir.

Başkent Ankara:

M.Kemal Sivas kongresinden sonra (27 Aralık 1919) temsil heyeti ile Ankara’ya gelmişti. Savaşı buradan yönetti, meclisi burada açtı.Ankara başkent gibi konumdaydı. M.Kemal Ankara’nın resmi olarak başkent olmasını istedi. 13 ekim 1923 tarihinde tek maddelik kanun teklifi ile “Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara’dır.” İfadesi anayasamızda yerini aldı.

Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923):

1923 Ekim ayının sonlarına doğru Fethi (Okyar) beyin başkanlığındaki hükümet istifa etti. Yeni hükümet kurma işi bunalıma dönüştü. Meclis Hükümeti sistemi seçimlerde sorun yaratıyordu. M. Kemal bu sorunu ortadan kaldırmak için Cumhuriyetin ilan edilmesini istiyordu.

Gelişmeleri yakından takip eden Mustafa Kemal yakın arkadaşlarını Çankaya köşküne davet etti. 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarının da görüşlerini aldıktan sonra "yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz" dedi. O gece Mustafa Kemal ile İsmet Paşa hazırladıkları kanun tasarısını ertesi günü meclise sundular. Aynı gün meclis, cumhuriyetin ilanını resmen kabul etti ve ilk cumhurbaşkanı da oy birliğiyle Mustafa Kemal seçildi.

Sonuçları:- Cumhuriyetin ilanıyla yeni Türk devletinin adı belli oldu (konuldu) ve rejim konusundaki tartışmalar da sona erdi.

-“Meclis hükümeti” yerine “kabine sistemine” geçildi, (buna göre cumhurbaşkanı, başbakanı atayacak, başbakan da bakanları seçerek cumhurbaşkanının onayına sunacak)

- Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ilk başbakanı İsmet İnönü, ilk meclis başkanı da Fethi Okyar oldu.

- Devlet başkanlığı sorunu çözüldü. Çünkü devletin yegane başkanı, cumhurbaşkanı Mustafa Kemal oldu.
 

Arca

Herkes ölür ama kimse gerçekten yaşamaz.
Katılım
9 Şub 2019
Mesajlar
48
Puanları
18
Teşekkür etmenize gerek yok, rica ederim
 
Üst Alt