Ders Notu Osmanlı Devletinin Fetih Siyaseti Ders Notları

Mehmet0201

Reis'ül Küttab

Katılım
24 Eki 2018
Mesajlar
24
Puanları
3
Osmanlı Devletinin Fetih Siyaseti Ders Notları
Osmanlı için fetihte amaç bir yeri ele geçirmek değil, orada adaleti sağlamak ve tebaanın huzur içinde yaşamasını sağlamaktır.

M. Fatih Şeker tarafından hazırlanan “Osmanlı İslam Tasavvuru” adlı kitap, Dergâh Yayınları’ndan çıktı. Dört bölümden oluşan kitabın kapağının minyatürlü verilmesi, dönemin İslam sanat anlayışına bir göndermedir. Osmanlı’da resim sanatı tezhip, hat ve minyatürlerle ilerlemiş, bildiğiniz gibi bugünkü heykel, resim sanatı itibar görmemiştir.

Osmanlıların Gözüyle Dini Düşüncenin Fikri Arka Planı” bölümünde yazar, Osmanlı fikir dünyasını oluşturan isimler üzerinde durmuştur: Gazali, Taşköprüzade, Fahr-i Razi, Teftazani, Cürcani, İbn Haldun, Hallac-ı Mansur, Mevlana, Yunus Emre. Bu isimler Osmanlı fikir dünyasının temellerini oluşturmuş, bütün Osmanlı âlimlerini etkilemiş isimlerdir. Osmanlı döneminde yaşamamış olanlar eserleriyle, menkıbeleriyle Osmanlı fikir dünyasını etkilemişlerdir. Aynı zamanda Osmanlı’da din düşüncesinin oluşmasında kaynaklık etmişler ve din tasavvurunun meydana gelmesinde önemli katkıları olmuştur.

Osmanlı Fetih Anlayışı Nasıl Şekillendi?

Osmanlı, fetih anlayışını ila-yı kelimetullahı yaymak maksadı etrafında geliştirmiş. Fetihte amaç bir yeri ele geçirmek değil, orada adaleti sağlamak ve tebanın huzur içinde yaşamasını temellendirmektir. Bunun yanında bazı hadiseler, Osmanlı din tasavvuruna uymamıştır. Bunu da Osmanlılar hiçbir zaman tasvip etmemişlerdi. Osmanlı fethettiği topluluklara İslamlaşmaları baskısı uygulamamıştır. Sadece oraya İslam’ı yaşayan aileleri yerleştirerek model oluşturmuş, halkın kendiliğinden İslam dinini seçmesi istenmiştir. Din değiştirmeleri için gayrimüslimler bu anlamda bir zorlama ile karşılaşmamışlardır.

İslam’ın Günlük Hayatta Dinamik Yaşanması

Osmanlı’da her şey, kendi çevresinde din çehresi almıştır. Yani hayatın tümü din çevresinde teşekkül etmiştir. Şifahi gelenek bunun en büyük kaynağı olmuştur. Mevlid, Muhammediye, Envarul Aşıkin, Müzekki’n-Nüfus gibi eserler, Osmanlı’da dini aktüel hale getirmiştir. Halk arasında böyle iken medrese ve tekkede de şifahi kültür ağırlığını göstermektedir. Medresede hocanın sözlü anlatımı esas kabul edilmiştir; tekkede ise şeyhin sohbeti. Kâtip Çelebi’nin, “Yazı sözden daha faziletlidir. Çünkü söz meseleyi sadece hazır olan kişiye anlatır. Yazı ise hazır ve gaib olana anlatır.” sözleri, döneminde şifahi kültürün ne kadar yaygın olduğunu gösterir. Ama Kâtip Çelebi, gördüğünüz gibi, yazılı olanın kalıcı olacağını vurgulamaktadır. Bu bölümde yazar, “Evliye Çelebi”, “Kâtip Çelebi”, “Birgivi”, “Kadızade Hareketi”, “Ebu Hanife” ve “Gazali Sentezi” gibi konu başlıkları ile Osmanlı İslam tasavvurunu bütün detayları ile incelemiştir.

Yazar aynı zamanda kitabında iman, ahlak, tasavvuf, ahret inancı, metafizik ve mesuliyet duygusu gibi konuları da ele alıyor. Osmanlı İslam anlayışı bilindiği üzere “Sünni İslam”a anlayışıdır. Şiilik, Caferilik, Alevilik gibi anlayışlar pek yaygınlaşmamış, hoş görülmemiştir. Osmanlı yönetimi Sünni ve Hanefi olmuştur. Bütün halkın Sünni ve Hanefi olmasını da arzulamışlardır. Medreselerde okuyanları “Hanefileştirme politikası” bile uygulanmıştır.

Osmanlıların İslam dini ve diğer dinlerle ilgili düşüncelerini, tutumlarını ayrıntılı öğrenmek için bu kitabın incelenmesi şart. Dipnotlar, kaynaklarla zengin ve alanında yetkin bir çalışma olan “Osmanlı İslam Tasavvuru” kitabı ömürlük bir kitaptır. Bir çırpıda okunup kenara bırakılacak bir eser değildir. Bu eser, aynı zamanda, Türk-İslam edebiyatı alanında çalışan akademisyenlerin de başvuru eseri olacak niteliktedir. Mesnevi şerhlerinin anlatıldığı bölümler, saha araştırmacılarının dikkatini çekecek ve İslam dinini incelemek isteyen her dünya görüşünden insanın ilgisini devşirecektir.
 
Üst Alt