Şeyh Edebali'nin Şehri Bilecik

&

Katılım
27 Eki 2010
Mesajlar
0
Puanları
63
bilecik.jpg
ŞEYH EDEBALİ’NİN YURDU: BİLECİK
Osmanlı sıkça merkez değiştirir. Ama Devletin manevi başkenti daima Bilecik'tir. Çünkü Osman Gazi'ye yol gösteren yüce veli (Şeyh Edebali) bu beldeyi mekân edinir.
Osman Gazi genç yaşta lider olur ve devlet kaygısı ile pişer. Omuzladığı yük çok ağırdır. Belki de bu yüzden yaşından önce olgunlaşır. Komşuları ile iyi geçinmeye çalışır. Meselâ Bilecik Tekfurunu hoşça tutar. Yaylağa çıkarken ağırlıklarını ona bırakır, dönüşte hediyeler getirir, gönlünü alır. Hani Bilecik Tekfuru da "adam" olsa. Hem zalim, hem ürkek, hem de döneğin tekidir.
Osmanlıya dost görünür ama ikiyüzlüdür. Kalesine iyi niyetli bile olsa tek mücahit sokmaz, ancak kadınların girip çıkmasına ses çıkarmaz. Sırf bu yüzden yaylağa çıkanlar yanlarında hanımlarını getirirler, hasırları, kazanları onlara taşıtırlar. Ama İnegöl Tekfur'u düşman gibi düşmandır, harbidir. Nitekim Karacahisar Tekfur'u ile birleşip Osman Gaziye saldırır ve yenilir. Tekfurlar tam Osman Gaziye "Sen bittin aslanım" demeye hazırlanırken yaşadıkları yenilgi ile şok olurlar. Bir araya gelip fitne kaynatırlar. Osman Bey'le meydan savaşı yapmak akıl kârı değildir, bu kavga kazanılsa bile kayıpları büyük olacaktır. Halbuki bu saf göçebeyi pusuya düşürseler...
Sonrası kolaydır...
BASKIN BASANINDIR
Nitekim âlel âcele bir düğün tertipler, Osman Bey'i davet ederler. Osman Bey, kılıcındaki kanları silemeden çağırıldığı davetten şüphelenir. Öyle ya, Yarhisar'ın asil ve güzel prensesi Holifira, Bilecik Tekfuru gibi beli bükük bir huysuzla niye evlensin? Hem bu ısrar nedendir? Bunun altında bir bit yeniği vardır ama... Nitekim beklediği haber Köse Mihal'den gelir, onu "pusu" ya karşı ikaz eder.
Osman Bey davete sevinmiş görünür. Ancak yaylaya çıkma telâşında olduklarını bahane ederek katılamayacağını söyler. "Sensiz olmaz" denilince, düğünün Çakırpınar'da yapılmasını teklif eder. Ardından Bilecik ve Yarhisar'a sürüler dolusu koyun gönderip her iki tarafı da tebrik eder. Tekfurlar kafese girmekte olan kuşa bakar, heyecanla el oğuştururlar.
Düğün gecesi Söğütlü kadınlar hasırlarını, teknelerini, güğümlerini Bilecik'e getirir, her zamanki gibi emanet etmek isterler. Tekfur adamları ile düğüne gitmiş, kalede çok az asker kalmıştır. Muhafızlar lâkayt ve laubali tavırlarla kapıyı açarlar. Kadınlar birden hançerlerini çeker muhafızları esir alırlar. Bunların kadın kılığına giren mücahidler olduklarını anladıklarında kale ellerinden çıkar.
AVA GİDEN AVLANIR
Bu sırada Çakırpınar'da mevzilenen Rum silahşörleri yalana yalana bıçaklarını bilemekte, saldırmak için işaret beklemektedirler. Ancak Osman Gazi zamansız ayaklanır. Ortaya biranda yüzlerce akıncı çıkar, ava gidenleri avlarlar. Holifira göz açıp kapatıncaya kadar biten kanlı gösteriden çok korkar, beti benzi atar. Osman bey Holifira’yı alıp Söğüt’e götürür, kızı gibi yedirir, içirir, ağırlar ve şirin prenses Türklere ısınmaya başlar. Nitekim bir gün kenara çeker ve “seni oğluma almak isterim. Ne dersin” diye sorar. Esir olan ne desin? Büker boynunu sesini çıkarmaz. Ancak Orhan Gazi'yi görünce talihine şükreder. Şu ana kadar gördüğü en yakışıklı, en asil, en kibar erkek karşısındadır. Güzel prenses çevresindekileri tanıdıkça daha çok sever ve kendi isteği ile Müslümanlığı seçer. O artık Prenses Holifira değil, Kayı Boyu'nun Nülifer ablasıdır.
Biliyor musunuz Nülifer Hatun bütün servetini vakfeder ve güzel izler bırakır.
Bilecik bir dönüm noktası olur. Önce kararsız aşiretler, sonra Köse Mihal Osmanlı'ya katılır. Hep birlikte Cihan İmparatorluğuna doğru koşarlar.
Şeyh Edebali'nin dergâhını kurduğu Bilecik, Osmanlıya kandil olur. Devlet adamları bu kapıda yıkanır, arınırlar.
Ancak bu şirin belde Yunan işgali ile yakılır ve yıkılır. Eski Bilecik dediğiniz birkaç ot bürümüş kubbe, beş on kırık minare....
Halbuki muhteşem bir imparatorluğun beşiği orada sallanıyor.
Kaynak: Ahmet Sırrı Arvas – Hikaye Tadında Osmanlı, Sh. 23-24
 
Benzer konular Tarih
Yavuz Sultan Selim 0 2K
Yavuz Sultan Selim 0 2K

Benzer konular

Üst Alt