Sosyal Bilgiler

İnsanlar, Yerler ve Çevreler Ders Notları

6. Sınıf Sosyal Bilgiler 3. Ünite 

İnsanlar, Yerler ve Çevreler Ders Notları

DÜNYANIN NERESİNDEYİM?

Haritalar üzerinde sağdan sola, yukarıdan aşağıya uzanan çizgilerin olduğunu görürsünüz. Bu çizgiler, dünya üzerindeki bir yerin coğrafi konumunu belirlemede bize yardımcı olur.

Coğrafi Konum: Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

Doğu-batı doğrultusunda uzanan çizgilere paralel, kuzey-güney doğrultusunda uzananlara da meridyen denir. Paraleller ve meridyenler, gerçekte var olmayan çizgilerdir. Evlerimizin kapı numarası olduğu gibi paralel ve meridyenlerin de kendine ait numaraları vardır. Bu numaralar, bulunduğumuz yerin coğrafi konumunu belirlememize yardımcı olur.

Ekvator: Kutup noktalarından eşit uzaklıkta olan ve Dünyayı iki eşit parçaya ayıran daireye Ekvator denir.

Dünyayı iki yarım küreye ayıran ve 0 olarak gösterilen paralele Ekvator denir.

Ekvator’un kuzeyinde 90, güneyinde 90 adet paralel dairesi bulunur. İki paralel arası 111 km olarak hesaplanmıştır. Bu paralellerden en uzun olanı Ekvator’dur.

Ekvator’dan kutuplara gidildikçe paralellerin boyları kısalmaktadır. Bu yüzden 90 kuzey ve 90 güney paralelleri birer nokta olarak gösterilmektedir.

Paralel: Ekvatoru teğet (paralel) geçtiği varsayılan hayali çizgilere paralel denir.

Paralellerin Özellikleri

  1. Başlangıç paraleli (0°) ve en büyük paralel dairesi Ekvator‘dur.
  2. Ekvator’un kuzeyindeki paralellere kuzey paralelleri, güneyindekilere ise güney paralelleri denir.
  3. Paraleller, Ekvator’dan kutuplara doğru birer derece aralıklarla çizilir.
  4. 90 tane Kuzey Yarım Küre’de, 90 tane Güney Yarım Küre’de olmak üzere toplam 180 tane paralel dairesi vardır.
  5. Dünya’nın şeklinden dolayı Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe paralellerin boyları kısalır ve kutuplarda nokta şeklini alır.
  6. Birbirini takip eden (ardışık) iki paralel arasındaki uzaklık her yerde eşittir ve yaklaşık 111 km’dir.
  7. Bazı paralel dairelerinin özel isimleri vardır.

0° paraleli Ekvator

23°27′ kuzey paraleli Yengeç Dönencesi

23°27′ güney paraleli Oğlak Dönencesi

66°33′ kuzey paraleli Kuzey Kutup Dairesi

66°33′ güney paraleli Güney Kutup Dairesi

90° kuzey paraleli Kuzey Kutup Noktası

90° güney paraleli Güney Kutup Noktası

Ekvator; yıl boyunca gece ile gündüz eşitliğinin yaşandığı, çizgisel hızın en fazla, yer çekiminin en az olduğu paralel dairesidir.

Meridyen: Bir kutup noktasından diğer kutup noktasına uzanan, Ekvator ve paralelleri dik olarak kesen yarım çemberlere meridyen denir.

Meridyenlerin Özellikleri

Bilgi:

Çünkü aynı meridyen üzerindeki bütün noktalar Güneş’in karşısında aynı anda geçerler.

Paralel ve meridyen çizgilerin oluşturduğu sisteme coğrafi koordinat sistemi denir. Bir yerin coğrafi koordinatlarını belirlemek için üç aşamalı bir yol izlenir.

Birinci aşama: Bu yerin hangi yarım kürede olduğunu bulmalıyız. Paralellerin derecesindeki artış; kuzeye doğru ise kuzey yarım kürede, güneye doğru ise güney yarım kürededir.

İkinci aşama: Bu yerin Grennwich’e göre konumunu belirleriz. Meridyen derecesindeki artış; doğuya doğru ise doğu yarım kürede, batıya doğru ise batı yarım kürededir.

Üçüncü aşama: Koordinatlarını belirleyeceğimiz yerin uç noktalarından geçen paralel ve meridyen derecelerini belirlemektir.

Ülkemizin uç noktalarını dikkate aldığımızda güneyinden 36 kuzey paraleli, kuzeyinden 42 kuzey paraleli; batısından 26 doğu meridyeni, doğusundan 45 doğu meridyeni geçmektedir. Böylece ülkemizin 36- 42 kuzey paralelleri ile 26-45 doğu meridyenleri arasında yer aldığını söyleriz.

Coğrafi Konum: Dünya üzerindeki her hangi bir noktanın veya bölgenin bulunduğu yere coğrafi konum denir. Coğrafi konum mutlak (matematik) ve göreceli (özel) olmak üzere ikiye ayrılır.

Matematik Konum: Bir yerin Ekvator’a ve başlangıç meridyenine göre yerinin belirlenmesine matematik (mutlak) konum denir.

Özel Konum: Dünya üzerindeki bir yerin kıtalara, okyanuslara, geçitlere, su yollarına ve kentlere olan uzaklığı o yerin özel (göreceli) konumunu verir. Ayrıca bir yerin sanayisi, yer altı kaynakları, iklim çeşitliliği, yer şekilleri gibi özellikleri göreceli konumunu belirler.

Örneğin ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması, çeşitli yer altı kaynaklarına sahip olması, farklı iklimlerin görülmesi, turizm faaliyetlerinin yaygın olması, ortalama yükseltisinin fazla olması göreceli konumuyla ilişkilidir.

Jeopolitik konum ise bir yerin mutlak ve göreceli konumunun ülkeler arasındaki siyasi ilişkilere yansımasıdır.

Kıta: Yeryüzündeki büyük kara parçalarına kıta denir.

Yeryüzünde Asya, Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antarktika ve Okyanusya olmak üzere yedi kıta bulunmaktadır.

Okyanus: Kıtalar arasındaki derin çukurlukları dolduran büyük ve tuzlu su kütlelerine okyanus denir.

Yeryüzünde Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu olmak üzere üç okyanus vardır.

ÖNEMLİ BİLGİLER

Yeryüzünde oluşan olayları, bu olayların nasıl meydana geldiğini, nerelerde dağılım gösterdiğini ve oluşturduğu sonuçların çevresine ve insanlara etkilerini inceleyen bilim dalına coğrafya denir.

Fiziki Coğrafya: Yeryüzü şekillerini, dünyadaki iklim çeşitleri ve bitki örtüsü çeşitliliğini, dünyanın şekli ve şeklinin sonuçlarını inceler.

Beşeri ve Ekonomik Coğrafya: Dünya üzerinde var olan insan topluluklarını, bu insanların çevre ile ilişkilerini, ekonomik faaliyetlerini inceleyen bir bilim dalıdır.

Kısaca insanı ve ekonomik faaliyetleri inceler.

Harita: Dünyanın tamamının ya da belli bir kısmının kuşbakışı olarak ve belirlenmiş bir ölçek oranında küçültülerek bir düzleme aktarılmış haline harita denir.

Bir çizimin harita sayılabilmesi için;

  1. Kuşbakışı çizilmiş olması,
  2. Belli bir ölçeğinin olması,
  3. Düzleme aktarılmış olması gerekmektedir.

Lejant: Haritalarda kullanılan sembol ve işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren tablodur.

Haritalar kullanım amaçlarına göre çeşitli adlarla anılırlar.

1- Fiziki Haritalar: Yer şekillerini (dağ, ova, plato, vadi vb.) gösteren haritalardır.

2- Siyasi ve İdari Haritalar: Kıtaların, ülkelerin sınırlarını gösteren haritalar siyasi haritalardır. Ülke içindeki il, ilçe, kasaba ve köy gibi idari birimler arasındaki sınırları gösteren haritalara da idari haritalar denir.

3- Beşeri ve Ekonomik Haritalar: Nüfus miktarını, dağılışını, yoğunluklarını gösteren haritalara beşeri haritalar denir. İnsanların ekonomik faaliyetlerini gösteren haritalara ekonomik haritalar denir.

Matematik Konum: Dünya üzerindeki bir yerin başlangıç paraleline (Ekvator) ve başlangıç meridyenine (Greenwich) göre olan konumuna matematik konum denir.

Türkiye’nin Matematik Konumunun Sonuçları 

Özel Konum: Dünya üzerinde bir yerin veya bir ülkenin kıtalara, okyanuslara, denizlere, işlek ticaret yollarına, boğazlara ve komşularına göre konumu ile yer şekilleri ve yükselti özellikleri o yerin özel konumunu belirler.

Türkiye’nin Özel Konumunun Sonuçları

ÜLKEMİN GÜZELLİKLERİ HARİTADA

Dağ: Çevresine göre yüksekte kalan yer şeklidir.

Bulunduğu yerde tek başına olanlara tek dağ, birbiri ardınca sıralananlara

sıradağ denir. Erciyes Dağı tek dağdır. Toros Dağları birçok dağın birbiriyle bağlanmış olduğu sıradağlardır.

Fiziki haritalarda dağlar kahverengi renk ile gösterilir.

Plato: Akarsular tarafından derince yarılmış ve çevresine göre yüksekte kalmış geniş düzlüklerdir.

İç Anadolu’daki Obruk Platosu, Doğu Anadolu’daki Erzurum-Kars Platosu gibi.

Fiziki haritalarda platolar sarı renkle gösterilir.

Ova: Çevresine göre alçakta kalmış düzlüklerdir.

Kıyı ovalar alçak olduğu için yeşil renkle, iç kesimlerdeki ovalar biraz da yüksek olduğu için sarı renkle gösterilirler.

Vadi: Bir akarsuyun, yatağını yüzeye doğru aşındırarak oluşturduğu V biçimindeki yeryüzü şeklidir.

İç Anadolu Bölgesindeki Ihlara Vadisi gibi.

Akarsu: Yağmur, eriyen kar suları ya da kaynak suyuyla beslenen; belirli bir yatak boyunca sürekli veya zaman zaman akan sudur. Kızılırmak, Yeşilırmak gibi

Göl: Karalar içindeki çukurluklarda biriken durgun su kütleleridir. Tuz Gölü, Van Gölü gibi

Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yükseltilerdir.

Körfez: Denizin karaya doğru giren büyük ve geniş girintilerine denir. İskenderun Körfezi, Antalya Körfezi gibi

Koy: Denizin karaya doğru giren küçük ve dar girintilerine denir. Bademli Koyu gibi

Ada: Dört tarafı suyla çevrili olan kara parçasıdır. Kıbrıs adası gibi

Yarımada: Üç tarafı surlarla çevrili olan kara parçasıdır. Datça Yarımadası gibi

Delta: Bir ırmağın denize yaklaştığı yerde çatallanarak oluşturduğu üçgen biçimindeki birikintilerdir. Çukurova bir delta ovasıdır.

Bilgi 1:

Bilgi 2:

Ülkemizin fiziki haritasına baktığımızda

Karadeniz Bölgesi’nde denize paralel olarak uzandığı, Ege’de denize dik olarak uzandığını görülür.

Türkiye’deki en yaygın yeryüzü şekli dağlardır. Türkiye, Alplerden başlayıp Himalaya’ya kadar uzanan dağ kuşağının geçtiği bir ülkedir. Bu durum ülkemizde yükseltinin artmasında ve engebeli arazilerin geniş yer kaplamasında etkili olmuştur. Avrupa’nın ortalama yükseltisi 330 m iken Asya kıtasının ortalama yükseltisi 1010 m’dir. Türkiye’nin ortalama yükseltisi ise 1132 m’dir.

Batı Anadolu’da alçak ve ovalık yerler fazladır. İç Anadolu’ya doğru gidildikçe yükseltinin arttığı ve geniş plato alanlarının yaygınlaştığı görülür.

Türkiye’nin kuzey ve güneyindeki sıradağlar ülkemizin doğusunda birleşmesi yükseltinin artmasına neden olmuştur.

Yer şekilleri;

İklim: Bir yerde görülen hava olaylarının (sıcaklık ve yağış) uzun yıllar boyuncagösterdiği ortalama durumdur. İklim uzun süreli hava olaylarının ortalamasıdır.

Hava Durumu: Bir yerde görülen hava olaylarında kısa süreli meydana gelen değişikliklerdir. Hava durumu kısa süreli hava olaylarını yansıtır.

Klimatoloji: İklimi inceleyen bilim dalına denir.

Meteoroloji: Hava durumunu inceleyen bilim dalına denir.

Yurdumuzda çeşitli iklimler görülmektedir.

Bunda;

  1. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması,
  2.  Ülkemizin ılıman iklim kuşağında olması,
  3. Yükseltisinin batıdan doğuya artması
  4. Yeryüzü şekillerinin farklı olması gibi faktörler etkili olmuştur.

İklim, yaşantımızı belirleyen önemli bir etkendir.

Çünkü iklim;

İklim, insan hayatını etkiler. Giyinme biçimini, ısınma şeklini, konutlarda kullanılan malzemeyi, yemek kültürünü vb. etkiler.

İklim, bitki örtüsünü etkiler. Yağışların ve nemliliğin fazla olduğu kıyı bölgelerde ormanlar, yaz kuraklığının etkili olduğu iç bölgelerde bozkırlar, yükseltinin arttığı dağların üst kısımlarında ise çayırlar görülür.

İklim, ekonomik faaliyetleri etkiler. Tarıma elverişli ovalarda tarım, kıyılarda balıkçılık, dağlık alanlarda hayvancılık yapılır. Yaz mevsiminin uzun geçtiği yerlerde yaz turizmi, karın çok yağdığı yerlerde kış turizmi gelişmiştir. Türkiye, dünya üzerinde Akdeniz ikliminin etkili olduğu alanda yer alır. Bu nedenle ülkemizin büyük bölümünde Akdeniz ikliminin görülmesi gerekir. Fakat batı ve güney kesimlerde Akdeniz iklimi, iç kesimlerde karasal iklim, kuzey kesimlerde de Karadeniz iklimi görülür. Bu durumun en önemli nedeni yeryüzü şekillerinin ülke genelinde farklılık göstermesidir.

Böylece sıcaklığın dengede kalmasını sağlar. Karadeniz ve Akdeniz’de dağlar, kıyıya paralel uzandığı için kıyı kesimlerdeki nemin iç kesimlere doğru girmesini engeller.

Yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Anadolu’nun doğusuna doğru yükseltinin artması sıcaklığın azalmasında ve iklimin daha sert geçmesinde etkilidir.

TÜRKİYE’DE SICAKLIK DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

  1. Enlemin Etkisi: Dünya’nın şeklinden dolayı, kutuplara gidildikçe güneş ışınlarının düşme açısı küçülür, atmosferde aldıkları yol uzar. Bu nedenle kutuplara gidildikçe sıcaklık azalır, ekvatora yaklaşıldıkça sıcaklık artar. Buna enlem etkisi denir.

Türkiye’nin güneyi ekvatora yakın olduğu için daha sıcaktır. Kuzeye gidildikçe sıcaklık azalır.

  1. Rüzgârlar: Türkiye’de kuzeyden esen rüzgarlar soğuk, güneyden esen rüzgarlar ılıktır. Bu durum, ülkemizin kuzey yarımkürede yer aldığını gösterir.
  1. Yükselti: Türkiye’de sıcaklıklar yükseltinin etkisiyle batıdan doğuya gidildikçe azalır. Çünkü doğuya gidildikçe yükselti artar.
  1. Denizellik – Karasallık: Türkiye’de kıyılar iç kesimlerden daha sıcaktır. Kıyılarda denizler ılıtıcı etki yapar.
  1. Bakı: Güneş gören yerlerin gölgelere göre daha sıcak olmasıdır. Türkiye’de güney bölgeler bakının etkisiyle daha sıcaktır.
  1. Dağların Uzanış Yönü: Karadeniz ve Akdeniz’de dağlar kıyıya paralel uzandığı için denizin ılıtıcı etkisi iç kesimlere girmez. Ege Bölgesinde dağlar kıyıya dik uzandığı için ılımanlaştırıcı etki iç kesimlere girer.

TÜRKİYE’DE GÖRÜLEN İKLİM TİPLERİ

Türkiye’de farklı iklimlerin görülmesinin nedenleri:

  1. Üç tarafı denizle çevrili olması
  2. Yükseltisinin fazla olması
  3. Ilıman (orta)kuşakta yer alması
  4. Yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi

KARASAL İKLİM

KARADENİZ İKLİMİ

AKDENİZ İKLİMİ

Bilgi Notu: Fiziki ve beşerî özelliklerin sembol ve işaretlerle gösterilmediği boş haritalara dilsiz harita denir.

ÜLKEMİN ZENGİNLİKLERİ HARİTADA

İnsanların yeryüzünde yaptıkları değişimleri inceleyen bilime, beşerî coğrafya denir.

Beşerî coğrafya; tarım, sanayi, ulaşım, turizm, nüfus, yerleşme ve kentleşme gibi insan faaliyetlerini inceler.

Ülkemizin yeryüzü şekilleri, iklimi, jeopolitik konumu beşerî ve ekonomik coğrafya özelliklerini zenginleştirmiştir.

Türkiye’nin nüfus dağılışına bakıldığında nüfusun eşit bir şekilde dağılmadığı görülür. Anadolu’nun iç kesimlerindeki çoğu ilde nüfus az iken kıyı kesimlerinde fazladır.

Türkiye’nin doğal ve beşerî özellikleri yer yer değişim gösterdiği için nüfusun dağılışı da bu durumdan etkilenmiştir. Örneğin Samsun’da verimli arazilerin geniş olması nüfusun artmasında etkili iken Hakkâri’nin dağlık olması nüfusun az olmasında etkilidir.

NÜFUS DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

FİZİKİ FAKTÖRLER

İklim: İklimin ılıman (ılık) olduğu yerlerde nüfus yoğundur. Ülkemizde denizin ılıman etkisinden dolayı nüfusun büyük kısmı Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz kıyılarında toplanmıştır. Kışların sert ve uzun, yağışın az, karasal iklim şartlarının görüldüğü yerlerde ise nüfus azdır (tenhadır).

Yer Şekilleri: Ülkemizde dağlık ve engebeli alanlarda nüfus yoğunluğu seyrek, ovalarda ve tarıma uygun alanlarda nüfus yoğundur.

Yıldız Dağları Bölümü, Taşeli Platosu, Biga Yarımadası, Teke Yarımadası, Hakkâri Bölümü, Menteşe Yöresi gibi yerler ülkemizde yer şekillerinden dolayı nüfusun az olduğu alanlardandır.

Toprak Özellikleri: Toprakların verimli olduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes, Bafra, Çarşamba ovaları) yoğun nüfuslanmışken, toprakların çorak ve verimsiz olduğu (Tuz Gölü çevresi gibi) yerler az nüfuslanmıştır.

Yeraltı Kaynakları: Madenlerin ve enerji kaynaklarının işletilmesi için yoğun nüfusa ihtiyaç vardır. Bu nedenle yeraltı kaynaklarının işletildiği alanlarda nüfus fazladır. Zonguldak (taşkömürü), Soma (linyit), Batman (petrol) gibi alanlar bu tür yerlerdendir.

Su Kaynakları: Su insanlar için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bu nedenle hem içme hem de tarım ve sanayide kullanılması nedeniyle ülkemizde birçok yerleşim yeri su kaynaklarının kenarında kurulmuştur.

BEŞERİ FAKTÖRLER

Sanayi: Sanayinin geliştiği yerlerde fabrikalar çoktur. Fabrikalar insanlara iş olanakları sağlar. Dolayısıyla sanayinin geliştiği yerler aynı zamanda nüfusun da fazla olduğu alanlardır. Çünkü sanayinin geliştiği yerler çok göç alır. Bu da nüfusun artmasına neden olur.

Ülkemize sanayiye bağlı olarak nüfusun yoğun olduğu yerler:

Çatalca–Kocaeli Bölümü, Bursa çevresi, İzmir, Zonguldak, Eskişehir-Ankara, Çukurova-Adana, İskenderun

Tarım: Tarımsal faaliyetlerin geliştiği ve yoğun olarak yapıldığı yerlerde nüfus fazladır. Ülkemizde tarım daha çok ovalarda yapılır.

Kıyı ovaları: Bafra ovası, Çarşamba ovası, Gediz ovası, Çukurova

İç ovalar: Konya ovası, Harran ovası, Adapazarı ovası, Bursa ovası gibi.

Turizm: Turizm faaliyetlerinin yoğun olduğu yerlerde yerleşme ve nüfus fazladır. Ülkemizde Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde nüfusun yoğun olmasının bir nedeni de turizm faaliyetleridir.

Ulaşım: Ülkemizde, yer şekillerine bağlı olarak ulaşımın kolay sağlandığı ve yolların kavşağında bulunan yerler sık nüfuslanmışken, ulaşımın zor sağlandığı yerler az nüfuslanmıştır.

İstanbul, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Ankara, Gaziantep ve Kayseri gibi illerde ulaşım rahat sağlandığı için ticaret gelişmiş, bu da nüfusun yoğunlaşmasına neden olmuştur.

Ülkemizdeki Yoğun Nüfuslu Yerler

  1. Doğu Karadeniz kıyıları
  2. Marmara Denizi kıyıları
  3. Ege Bölgesi’nin kıyıları ile iç kesimlerdeki ovalar
  4. Antalya körfezi
  5. Çukurova çevresi

Ülkemizdeki Seyrek Nüfuslu Yerler

  1. Yıldız Dağları Bölümü (Kırklareli yöresi)
  2. Karadeniz Bölgesi’nin dağlık alanları
  3. Menteşe Yöresi (Muğla’nın kuzeydoğusu)
  4. Taşeli Platosu (Mersin-Antalya arası)
  5. Teke Yarımadası (Antalya’nın batısı)
  6. Tuz Gölü çevresi

TARIM: İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toprağı işleyerek ürün elde etmesine tarım denir. Bu faaliyet, topraktan çeşitli ürünlerin elde edilmesinin yanı sıra hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerini de kapsar.

Türkiye fiziki ve beşerî coğrafya çeşitliliğinin fazla olduğu ender ülkelerden biridir.

Türkiye’nin her yerinde ayrı bir doğal güzelliğin olması ekonomik faaliyetlerimizi de olumlu etkilemiştir. Ayrıca farklı iklim tiplerinin görülmesi tarım ürünlerindeki çeşitliliği artırmıştır. Buna bağlı olarak da tarıma dayalı sanayinin gelişmesine katkı sağlamıştır.

HAYVANCILIK: Ekonomik değeri olan hayvanların üretilip, beslenmesi ve pazarlanması işlerine hayvancılık denir.

Doğu illerimizde yükseltinin fazla olması da kış turizmini ve hayvancılık faaliyetlerini olumlu etkilemiştir. Hayvancılığın gelişmesi et ve süt ürünlerine bağlı tesislerin açılmasını sağlamıştır.

Marmara’da ulaşımın gelişmesi ticaret ve sanayi tesislerini de artırmıştır.

Akdeniz ve Ege kıyılarımızda iklimin elverişli olması seracılık ve yaz turizminin gelişmesini sağlamıştır.

MADENLER VE ENERJİ KAYNAKLARIMIZ

Maden: Yeraltından çıkarılan ve ekonomik değeri olan maddelere “maden” denir.

1935 yılında yer altı maden kaynaklarımızı araştırmak için Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsü MTA kuruldu.

Enerji Kaynakları: İş yapabilme gücüne denir. Yenilenebilir enerji kaynakları ve yenilenemez enerji kaynakları olarak 2’ye ayrılır.

Taşkömürü: Türkiye’de Zonguldak ve çevresinde çıkartılır. Demir-çelik fabrikalarında demirin eritilmesi için kullanılır.

Bor: Dünyada en çok Türkiye’de bulunmaktadır.

Balıkesir, Eskişehir, Kütahya ve Bursa’da rezervi bulunmaktadır. Cam, ilaç, elektronik ürün, gübre yapımı ve roket yakıtı gibi çok geniş kullanım alanları vardır.

Linyit: Türkiye’de en çok bulunan madenlerimizdendir.

Rezervi en çok bulunan illerimiz Manisa, Kütahya,

Sivas ve Kahramanmaraş’tır. Termik santrallerde, elektrik üretiminde ve konutlarda yakıt olarak da kullanılır.

Boksit: Türkiye’de çıkarılan yer altı kaynaklarından biridir. Alüminyum yapımında kullanılır. Antalya ve Konya çevresinde yoğun olarak çıkartılmaktadır.

Bakır: Artvin, Kastamonu, Diyarbakır ve Elazığ illerinde rezervleri bulunmaktadır.

Kolay işlenebildiği ve iletken olduğu için yaygın bir kullanım alanına sahiptir.

Elektrik ve elektronik alanında, süs eşya yapımında kullanılmaktadır.

Petrol: Anadolu’nun güneydoğusunda çıkartılan bu enerji kaynağı, ihtiyacımızı karşılayamamaktadır. Motorlu araçlarda yakıt olarak kullanılır.

SU KAYNAKLARIMIZ

Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olan iki ayrı yarımadadan oluşmaktadır. Bu durum akarsularımızın kısa boylu olmalarında etkili olmuştur.

Meriç ve Asi Nehirleri ülke sınırlarımızın dışından gelip ülkemizden geçerek çevremizdeki denizlere dökülür.

Fırat, Dicle, Aras, Kura, Çoruh nehirleri ise ülkemizden doğar başka ülkelerin

topraklarında da geçer.

Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Gediz, Göksu, Seyhan, Ceyhan nehirleri ise ülkemiz sınırları içinde akmaktadırlar.

Yükseltinin fazla olduğu yerlerde akış hızları fazla olduğu için üzerlerine barajlar yapılmıştır. Barajların dışında ise doğal göllerimizde vardır.

Eğirdir, Burdur, Beyşehir gölü gibi göllerinin yoğun olarak bulunduğu bölgeye göller yöresi adı verilmiştir.

Yer altı suları, yer altında biriken ve topraktaki boşlukları doldurarak akan sulardır. Yağmur, kar, dolu olarak yeryüzüne düşen yağışların çatlak ve yarıklardan sızarak yer altında toplanmasıyla meydana gelir. Bu sular içme, kullanma, tarımda sulama, fabrikaların su ihtiyaçlarının temininde büyük önem taşırlar.

Bazı yer altı sularının yerin derinliklerden gelmesi sularının sıcak olmasına neden olmuştur. Bu sulara kaplıca, ılıca gibi adlar verilir.

ÇEVREMİZDE KİMLER YAŞIYOR?

İnsanlar, bulundukları bölgenin doğal ortamına uyum sağlamaya çalışmışlardır.

Bölgenin iklim özellikleri insanların yaşayışlarını büyük ölçüde etkilemiştir.

Yeryüzünde farklı iklim tipleri bulunmaktadır. Bu iklim tiplerinde yaşayan insanların günlük yaşantıları da farklılık gösterir.

SICAK İKLİMLER

Ekvatoral İklim

Muson İklimi

Çöl İklimi

ILIMAN İKLİMLER

Akdeniz İklimi

  1. Akdeniz iklimi dünyamızın 30 ile 40 enlemleri arasında yer alır.
  2. Akdeniz iklimi Akdeniz çevresindeki ülkelerde, ABD, Şili, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyetinde görülür.
  3. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Yağışlar genellikle yağmur şeklindedir.
  4. Yağışlar en fazla kış mevsiminde olur. Kışın sıcaklık 0 °C’nin altına nadiren düşer.
  5. Doğal bitki örtüsü kuraklığa dayanabilen bodur çalılardan oluşan makidir.
  6. Turunçgiller, zeytin, incir, pamuk, yer fıstığı önemli tarım ürünleridir.

Karasal İklim:

SOĞUK İKLİMLER

Kutup İklimi:

Bu İnsanlar, Yerler ve Çevreler Ünite Özetini daha düzenli ve word olarak indirmek için BURAYA TIKLA

Exit mobile version