- Katılım
- 26 Kas 2017
- Mesajlar
- 1,344
- Puanları
- 113
Orhan Bey Hayatı
1324-1362
Orhan Bey, babasının son yıllarında birçok yetkileri üstlenmişti. Beyliğin başına geçince 1325 yılında Orhaneli’ni aldı. 1326 yılında Bursa’yı da ele geçiren Orhan Bey, devlet merkezini Söğüt’ten Bursa’ya getirdi. 1329 yılında îznik’in alınması Bursa’dan daha çok önem taşıyordu. İznik, Hıristiyan dünyasının en önemli tarihi kentlerinden biriydi. Bu nedenle Orhan Bey, adını tüm Avrupa ve Yakın Doğu’da tanıtmış oldu. 1331 yılında İznik’i geri almak isteyen Bizans İmparatoru 3. Andronikos Paleologos kuvvetleri Orhan Bey’le Gebze - Darıca çevresinde
karşılaştılar. Bu savaşa PeleJcanon Alan Savaşı denir. Savaşta Bizans İmparatoru yaralanır ve kaçar. İmparatorluğun iki prensi ölür. Bu savaş sonucu Osmanlıların İstanbul Boğazı’na çok yaklaşmış olduğunu görüyoruz.
1335 yılında OsmanlIlar artık bağımsız, güçlü bir devlet biçimini almıştır.
İlk Türkmen beyliği olan Karasıoğulları Balıkesir - Çanakkale çevresinde yerleşikti. Osmanlı ve Karasıoğulları arasında bir bölüm Bizans toprağı bulunuyordu. Bu yerleri 1342 yılında alan Orhan Bey 1345 yılında Kapıdağ yarımadasından Marmara kıyılarına vardı.
Marmara adalarının alınması ise 1352 yılında görülür. ‘
Karasıoğulları beyliği 1345 yılında Osmanlı Devleti’ne bağlandı. Böylece Çanakkale Boğasa’nın Asya yakasına varılmış oldu. Daha sonra Dikili, Bergama, Soma, Kınık, Kırkağaç gibi Ege bölgesinin kuzey yöreleri Osmanlılara katıldı. Osmanlı Devleti bu sonuçlardan sonra Ege denizine ulaşmıştı. Güneyinde Saruhanoğulları bulunuyordu. Doğuya doğru Germiyanoğulları ve Karamanoğulları uzanıyordu. Bu arada Akçakoca’dan Boğaziçi yakınlarına kadar Karadeniz kıyıları elde edildi. Sınırdaşları artık Candaroğullanydı.
Ege denizi ve Karadeniz’in Asya kıyı şeritine egemenliği izlenen Osmanoğullarının Avrupa yakasına çıkışı bu aşamadan sonra başlar. Bizanslıların yardım isteğiyle Osmanlı kuvvetleri 1348 ve 1349 yıllarında Orhan Bey’in büyük oğlu veliaht- şehzade Gazi Süleyman Paşa emrinde Avrupa yakasında görülür. Bizans’ın Slav düşmanları, Türk kuvvetleri karşısında ağır kayıplara uğrar. Bu geçici yardıma karşın, Bizanslılar Gelibolu yarımadasında bulunan ve küçük bir savunma kalesi olan Çimpe Kalesi’ni OsmanlIlara verir. Bu bir ödüllendirme ve ileri dönük bir üs kullanma yatırımıdır.
Gazi Süleyman Paşa 1354 yılında Gelibolu kentini ve Ahi Cumhuriyeti’nden Ankara’nın bir bölümünü alarak girişimlerini sürdürdü.
1356 yılında ise Gelibolu yarımadasının tümü OsmanlIların eline geçti. Ertesi yıl Gazi Süleyman Paşa, Doğu Trakya'nın Şarköy, Malkara ve Keşan’a dek uzanan bölümünü aldı. Rumeli Fatihi olarak ' tarihe geçen Gazi Süleyman Paşa, 1359 yılında öldü. Osmanlı ordusunun yönetimi kardeşi şehzade Gazi Murat Bey’e (1. Murat) geçti. Murat Bey ağabeyinin girişimini sürdürdü. Çorlu’yu, Tekirdağ’ı, Lüleburgaz’ı alarak İstanbul surlarına dek uzanan akınlar yaptı.
Orhan Bey öldüğünde 75 yaşındaydı. Bilecik, Bursa, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Bolu kentlerinin tümü, Çanakkale ve Eskişehir’in büyük bir bölümü, İstanbul'un Asya topraklarında 'büyük bir bölümü, Edime, KIrklareli, Tekirdağ, Ankara, Manisa, Kütahya, İzmir kentlerinin küçük bir bölümü OsmanlIların egemenliği altındaydı. Osmanlılar Ege, Boğazlar, Marmara, Karadeniz uzantısında iki kıtaya yayılmış görünümünü simgeliyordu.
1324-1362
Orhan Bey, babasının son yıllarında birçok yetkileri üstlenmişti. Beyliğin başına geçince 1325 yılında Orhaneli’ni aldı. 1326 yılında Bursa’yı da ele geçiren Orhan Bey, devlet merkezini Söğüt’ten Bursa’ya getirdi. 1329 yılında îznik’in alınması Bursa’dan daha çok önem taşıyordu. İznik, Hıristiyan dünyasının en önemli tarihi kentlerinden biriydi. Bu nedenle Orhan Bey, adını tüm Avrupa ve Yakın Doğu’da tanıtmış oldu. 1331 yılında İznik’i geri almak isteyen Bizans İmparatoru 3. Andronikos Paleologos kuvvetleri Orhan Bey’le Gebze - Darıca çevresinde
karşılaştılar. Bu savaşa PeleJcanon Alan Savaşı denir. Savaşta Bizans İmparatoru yaralanır ve kaçar. İmparatorluğun iki prensi ölür. Bu savaş sonucu Osmanlıların İstanbul Boğazı’na çok yaklaşmış olduğunu görüyoruz.
1335 yılında OsmanlIlar artık bağımsız, güçlü bir devlet biçimini almıştır.
İlk Türkmen beyliği olan Karasıoğulları Balıkesir - Çanakkale çevresinde yerleşikti. Osmanlı ve Karasıoğulları arasında bir bölüm Bizans toprağı bulunuyordu. Bu yerleri 1342 yılında alan Orhan Bey 1345 yılında Kapıdağ yarımadasından Marmara kıyılarına vardı.
Marmara adalarının alınması ise 1352 yılında görülür. ‘
Karasıoğulları beyliği 1345 yılında Osmanlı Devleti’ne bağlandı. Böylece Çanakkale Boğasa’nın Asya yakasına varılmış oldu. Daha sonra Dikili, Bergama, Soma, Kınık, Kırkağaç gibi Ege bölgesinin kuzey yöreleri Osmanlılara katıldı. Osmanlı Devleti bu sonuçlardan sonra Ege denizine ulaşmıştı. Güneyinde Saruhanoğulları bulunuyordu. Doğuya doğru Germiyanoğulları ve Karamanoğulları uzanıyordu. Bu arada Akçakoca’dan Boğaziçi yakınlarına kadar Karadeniz kıyıları elde edildi. Sınırdaşları artık Candaroğullanydı.
Ege denizi ve Karadeniz’in Asya kıyı şeritine egemenliği izlenen Osmanoğullarının Avrupa yakasına çıkışı bu aşamadan sonra başlar. Bizanslıların yardım isteğiyle Osmanlı kuvvetleri 1348 ve 1349 yıllarında Orhan Bey’in büyük oğlu veliaht- şehzade Gazi Süleyman Paşa emrinde Avrupa yakasında görülür. Bizans’ın Slav düşmanları, Türk kuvvetleri karşısında ağır kayıplara uğrar. Bu geçici yardıma karşın, Bizanslılar Gelibolu yarımadasında bulunan ve küçük bir savunma kalesi olan Çimpe Kalesi’ni OsmanlIlara verir. Bu bir ödüllendirme ve ileri dönük bir üs kullanma yatırımıdır.
Gazi Süleyman Paşa 1354 yılında Gelibolu kentini ve Ahi Cumhuriyeti’nden Ankara’nın bir bölümünü alarak girişimlerini sürdürdü.
1356 yılında ise Gelibolu yarımadasının tümü OsmanlIların eline geçti. Ertesi yıl Gazi Süleyman Paşa, Doğu Trakya'nın Şarköy, Malkara ve Keşan’a dek uzanan bölümünü aldı. Rumeli Fatihi olarak ' tarihe geçen Gazi Süleyman Paşa, 1359 yılında öldü. Osmanlı ordusunun yönetimi kardeşi şehzade Gazi Murat Bey’e (1. Murat) geçti. Murat Bey ağabeyinin girişimini sürdürdü. Çorlu’yu, Tekirdağ’ı, Lüleburgaz’ı alarak İstanbul surlarına dek uzanan akınlar yaptı.
Orhan Bey öldüğünde 75 yaşındaydı. Bilecik, Bursa, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Bolu kentlerinin tümü, Çanakkale ve Eskişehir’in büyük bir bölümü, İstanbul'un Asya topraklarında 'büyük bir bölümü, Edime, KIrklareli, Tekirdağ, Ankara, Manisa, Kütahya, İzmir kentlerinin küçük bir bölümü OsmanlIların egemenliği altındaydı. Osmanlılar Ege, Boğazlar, Marmara, Karadeniz uzantısında iki kıtaya yayılmış görünümünü simgeliyordu.
