8. Sınıf İnkılap Tarihi Son Genel Tekrar Ders Notları 2019 / 2020

8. Sınıf İnkılap Tarihi Son Genel Tekrar Ders Notları 2019 / 2020

Özeti (ders notunu) word belgesi olarak indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

SELANİK

 Selanik, Rumeli’de (Balkanlar) Ege denizi kıyısında yer alır. (Coğrafi konum)
 Osmanlı-Avrupa ticaretinin önemli noktalarından biridir.(Ekonomik-Ticaret)
 Kara, deniz ve demiryolu ulaşımı gelişmiştir.
 Çoğunluğu Türk olmak üzere Rum, Bulgar, Ermeni, Yahudi ve Sırplar gibi farklı milletler yaşamaktadır. (Çok uluslu yapı)
 Çeşitli dillerde gazete ve dergiler yayınlanmaktadır. (Kültürel)
 Çok uluslu olmasından dolayı zengin bir sosyal ve kültürel yapının oluşmuştur.
 Atatürk’ün fikri zenginliğinin ve ufkunun gelişmesinde olumlu katkıları olmuştur.

 Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıla kadar huzur ve güven içerisinde yaşayan milletler, Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek çatışma ortamına (azınlık isyanları) sürüklenmişlerdir. Bu çatışma ortamında devleti parçalanmaktan kurtarmak amacıyla Osmanlı aydınları bazı çareler aramış bunun sonucunda yeni fikir akımları ortaya çıkmıştır. (Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük)

MANASTIR ASKERİ İDADİSİ

 Selanik Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra, 1896 yılında Manastır Askeri İdadisine (lise) başladı. Derslerde gösterdiği başarıyla hem
öğretmenlerinin hem de arkadaşlarının takdirini kazandı.
 Bu okulda sınıf arkadaşı Ömer Naci sayesinde edebiyata ve hitabete ilgi duydu. Fransızca özel dersleri aldı.
 Tarih öğretmeni Kolağası Tevfik Bey’in tarih bilgisi onda tarih bilinci uyandırmıştır.
 Askeri İdadi’de okurken Fransız yazarlar ile Türk Milliyetçiliği üzerine de Namık Kemal ve Mehmet Emin Yurdakul gibi yazarları okumuş ve etkilenmiştir.

 Atatürk’ün yetiştiği dönemde Osmanlı Devleti sınırları içinde farklı özelliklerdeki okullar mevcuttu. Bir tarafta dini derslerin ağırlıkta olduğu mektep ve medreseler; diğer tarafta Batı tarzı okullar, askeri okullar ve çeşitli meslek okulları vardı. Bunun yanında azınlık okulları ile yabancı okullar da faaliyetteydi. Bu okulların her biri kendi amaçları doğrultusunda eğitim yapıyordu.
 Bu durum, Atatürk’ün yetiştiği dönemde Osmanlı Devleti’nde eğitim birliği olmadığını gösterir.

ASKERİ HAYATI – KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ

• Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurması, liderlik özelliğini, yöneticiliğini ve vatanseverliğini göstermektedir.
• Mustafa Kemal’in 31 Mart isyanını bastırmada önemli rol oynaması, meşrutiyet taraftarı
• yani yenilikçi olduğunu gösterir.
• Pikardi manevralarına katılması yenilikçi kişiliğini, kendisini geliştirdiğini ve ileri görüşlülüğünü gösterir.
• Mustafa Kemal’in Trablusgarp’ta yerli halkı İtalyanlara karşı örgütleyerek direnişe geçirmesi onun teşkilatçılığı ile ilgilidir.
• Mustafa Kemal, meşhur “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.” sözünü Çanakkale’de söylemiştir. Bu söz onun vatanseverliği ve liderliği ile ilgilidir.
• Çanakkale savaşlarında düşmanın nereden çıkarma yapacağını bilmesi ileri görüşlülüğü ile ilgilidir.
• Çanakkale Savaşlarında kazandığı başarılar onun askeri dehasının tüm yurtta ve dünyada tanınmasını sağlamıştır.
• Kafkas cephesinde, Ruslar karşısında dağınık halde olan birlikleri bir araya getirerek eksiklikleri tamamlayan Mustafa Kemal, Muş ve Bitlis’i geri almayı başardı. Bu başarı, Mustafa Kemal’in kişisel özelliklerinden sabır ve disiplin anlayışını göstermektedir.
• Kurtuluş Savaşı’nın her aşamasında Türk Milletine liderlik etmiş, Türk halkını düşmana karşı birleştirmiştir. (birleştirici ve bütünleştirici oluşu)

SOFYA HAYATI

 Mustafa Kemal, Balkan Savaşları sonrasında 1913’te Sofya Askeri Ataşeliği’ne atandı.
 Üst düzey yetkililerin katıldığı danslı, yemekli toplantılarda Avrupa devletlerinin temsilcileriyle doğrudan görüşme ve fikirlerini paylaşma imkânı buldu.
 Bulgaristan’da kalan Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türklerin yaşadıkları yerleri ziyaret etti. Bulgaristan’daki Türklerin sosyal ve siyasi haklarının yükseltilmesi çalışmalarına katıldı.
 Bulgar Meclisinin toplantılarını (parlamento işleyişi) takip etti.

ÜSTLENDİĞİ BAZI GÖREVLER

 Harp Akademisi’nden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olması (1905)
 Şam’daki 5. Orduya atanması (1905)
 31 Mart Olayının bastırılmasında Hareket Ordusu Kurmay Başkanı (1909)
 Trablusgarp’ta görev alması (1911)
 Sofya’da askeri ataşe olarak atanması (1913)
 Çanakkale Cephesi’nde 19.Tümen Komutanlığı (1915)
 Kafkas Cephesinde 16.Kolordu Komutanlığı (1917)
 Suriye Cephesinde 7.Ordu Komutanlığı (1917) ve Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı (1918)

Osmanlı Devleti neden Almanya’nın yanında savaşa katılmıştır?

 Son zamanlarda kaybettiği toprakları geri almak
 Siyasi yalnızlıktan kurtulmak
 Almanya’nın savaşı kazanacağına inanılması
 Osmanlı devlet adamlarının (İttihat ve Terakki Partisi) Alman hayranlığı
 İngiltere, Fransa ve Rusya’nın düşmanca politikaları
 Coğrafi konumu itibariyle savaş dışında kalmanın zorluğu
 Kapitülasyonlardan kurtulmak

Almanya neden Osmanlı’nın kendi yanında savaşa katılmasını istemiştir?

• Savaşı geniş bir alana yayarak yükünü hafifletmek
• Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumundan yararlanmak
• Osmanlı halifesinin dini ve siyasi gücünden yararlanmak
• Geçiş yollarını kontrol altında tutarak İtilaf Devletlerinin Rusya’ya ulaşmasını önlemek

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Katılmasıyla

 Yeni cepheler açılmış, mevcut cepheler genişlemiş,
 Savaş geniş bir alana yayılmış,
 Savaşın süresi uzamış,
 Almanya büyük ölçüde rahatlamış,
 İtilaf Devletlerinin (özellikle Rusya) işi zorlaşmıştır.

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI

 İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir (7. madde).
 Ateşkesin en tehlikeli maddesidir. Anadolu’nun işgaline zemin hazırlanmıştır. İtilaf Devletleri bu maddeye dayanarak Anadolu’yu işgal etmişlerdir.

 Vilayet-i Sitte’de [BESDEV] (Doğu Anadolu’daki altı il; Bitlis Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Erzurum, Van) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri bu bölgeleri işgal edebileceklerdir. (24.madde)
 Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devletinin kurulmasına zemin hazırlanmıştır.

 Osmanlı orduları terhis edilecek, bütün savaş gemilerine, ordunun araç, gereç, silah ve cephanesine el konulacaktır.
 Osmanlı Devleti’ni savunmasız bırakarak, işgalleri kolaylıkla gerçekleştirmek amaçlanmıştır

Mondros Ateşkes Antlaşması ile;
• Osmanlı Devleti fiilen sona ermiş,
• Anadolu işgallere açık hale gelmiş,
• İlk işgaller başlamış,
• Türk milleti işgallere karşı bölgesel direniş cemiyetleri kurmaya başlamıştır.

MİLLİ YARARLI CEMİYETLERİN KURULMA NEDENLERİ
 Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı ordusunun terhis edilmesi
 Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu’nun yer yer işgal edilmesi
 Bu işgaller karşısında Osmanlı Hükümeti’nin kayıtsız kalması

MİLLİ CEMİYETLERİN ÖZELLİKLERİ
 Oluşumunda bağımsızlık, milliyetçilik düşüncesi ve Osmanlı Hükümeti’nin işgallere karşı tepkisiz kalması etkilidir.
 Ulusal bilincin uyanmasına katkıda bulunmuşlardır.
 Yeni bir devlet kurma amacı taşımazlar
 Düşmanı belirli bir süre oyalamışlardır.
 Kuva-yı Milliye hareketi, bu cemiyetlerin çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır.
 Sonradan silahlı mücadele yönelmişlerdir.
 Bölgesel kurtuluşu amaçlamış ve birbirinden kopuk hareket etmişlerdir.

ZARARLI CEMİYETLERİN ÖZELLİKLERİ

• İtilaf Devletleri ile işbirliği yapmışlardır.
• İşgalleri kolaylaştırmışlardır.
• Bağımsız devlet kurmayı amaçlamışlardır. (Azınlıklar)
• Milli mücadeleye karşı çıkmışlardır.

PARİS BARIŞ KONFERANSI
• Paris Konferansı Osmanlı topraklarının paylaşılması şekline dönüşmüş,
• Gizli antlaşmalarda İtalya’ya bırakılan İzmir ve çevresi İngiltere’nin istekleri doğrultusunda Yunanistan’a bırakılmıştır.
• Bunun nedeni, İngiltere’nin Doğu Akdeniz’de güçlü bir İtalya yerine, kendi güdümünde zayıf bir Yunanistan’ı istemesidir.

İZMİR’İN İŞGALİ İLE
Türk halkı işgallerin geçici olmadığını anlamıştır.
Osmanlı yönetimi işgale kayıtsız kaldığı için, halk kendi haklarını savunmak için harekete geçmiştir.
Milli bilincin uyanmasını ve Kuva-i Milliye ruhunun doğmasını sağlamıştır.
İzmir’in işgali, silahlı direnişin başlamasına neden olduğu için, Milli Mücadele açısından olumlu bir sonuç doğurmuştur.

KUVAYI MİLLİYENİN KURULMA NEDENİ

• Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması,
• Mondros Ateşkes Antlaşması’yla Osmanlı ordusunun büyük bir bölümünün terhis edilmesi,
• Osmanlı yönetiminin işgallere kayıtsız kalması ve halkın can ve mal güvenliğini koruyamaması,
• İtilaf Devletleri’nin Anadolu’yu yer yer işgal etmesi

KUVAYI MİLLİYENİN OLUMLU YÖNLERİ

 Düzenli ordu kuruluncaya kadar düşmanı yıpratarak ilerleyişlerini yavaşlatmışlar ve TBMM’ye ve düzenli ordunun kurulup teşkilatlanmasına zaman kazandırmışlardır.
 Azınlıkların zararlı faaliyetlerine karşı Türk köy ve kasabalarını korumuşlardır.
 TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmaların bastırılmasında etkili olmuşlardır.
 Ulusal bilincin doğmasına ve yaygınlaşmasına yardımcı olmuşlardır.
 Düzenli ordunun temelini oluşturmuşlardır.

KUVAYI MİLLİYENİN OLUMSUZ YÖNLERİ
 Askeri disiplinden yoksun olmaları
 Bazı Kuva-yı Milliye şeflerinin, TBMM’nin otoritesine girmeyi kabul etmeyerek ayaklanmaları (Demirci Mehmet Efe, Çerkez Ethem gibi)
 Bölgesel hareket etmeleri, işbirliği ve uyum içinde çalışmamaları
 Halktan zorla para ve yardım toplamaları
 Suçlu gördükleri kişileri kendi kurallarına göre cezalandırmaları
 Düşman işgalini engelleyememeleri gibi nedenlerden dolayı 8 Kasım 1920’de Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılarak düzenli ordu kurulmuştur.

İŞGALLER KARŞISINDA ORTAYA ATILAN KURTULUŞ ÇARELERİ

 Devletin kurtuluşu için ortaya atılan kurtuluş çareleri şunlardır.
 İngiliz himayesini istemek,
 Amerikan mandasını istemek,
 Bölgesel kurtuluş yolları aramak,
 Mustafa Kemal’e göre bu durum karşısında bir tek karar vardı. Millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.

HAVZA GENELGESİNİN AMACI

 Genelgenin amacı; Türk halkını işgallere karşı uyarmak ve kitlesel olarak harekete geçirmek,
 Milli bilincin uyandırılmasını ve canlandırılmasını sağlamaktır.

AMASYA GENELGESİ

1- Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.
2- İstanbul Hükümeti ve Padişah, üzerlerine düşen görev ve sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi yok olmuş gibi göstermektedir.

 Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi belirtilmiştir.
 İstanbul Hükümeti’ne ilk defa açıkça karşı çıkılmıştır.

3- Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
 Kurtuluş Savaşı’nın amacı ve yöntemi yani nasıl yapılacağı belirtilmiştir.
 Ulusal (milli) egemenlikten ilk defa bahsedilmiştir.

ERZURUM KONGRESİ
1-Ulusal(milli) sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
 İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiştir. Bu karar Misak-ı Milli kararlarında da aynen kabul edilmiştir.

2- Kuva-yı Milliye’yi (amil) etkin, milli iradeyi hâkim kılmak esastır.
 Ulusal egemenliğe dayalı bir düzenin kurulacağının, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirileceğinin mesajı verilmiştir.

3- Manda ve Himaye kabul edilemez.
 Tam bağımsızlık hedeflenmiştir.
 Manda ve himaye fikri ilk defa reddedilmiştir.
 Toplanış şekli, amacı ve yapısı bakımından bölgesel, aldığı kararlar yönünden ulusal bir kongredir.

SİVAS KONGRESİ

1- Bütün yararlı (milli) cemiyetler; Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olarak birleştirilmiştir.
 Amaç; Kurtuluş Savaşı’nı tek elden yönetmektir.

2-Manda ve himaye fikri kesin olarak reddedilmiştir.
 Manda ve himaye fikri ulusal bağımsızlığa ve ulusal egemenliğe ters olduğu için reddedilmiştir.
 Kayıtsız şartsız tam bağımsızlığın hedeflendiğini göstermektedir.

AMASYA GÖRÜŞMELERİ

 İstanbul Hükümeti; bu görüşmeyle Temsil Heyeti’ni, Sivas Kongresi kararlarını ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni hukuken tanımış oldu.

 Amasya Protokolleri, Temsil Kurulu’nun ikinci siyasi başarısıdır.
 Temsil Kurulu’nun siyasi etkinliğini artırmıştır.
 Osmanlı Mebusan Meclisi’nin açılmasını kesinleştirmiştir.

MİSAK-I MİLLİ

 Misak-ı Milli, Son Osmanlı Mebuslar Meclisi’nde milletin bağımsızlığı ve vatanın bütünlüğü ile ilgili alınan kararlardır.
 Misakı Milli de Sınırlar, Boğazlar, Kapitülasyonlar, Azınlıklar ve Halk oylaması yapılacak yerler ile ilgili kararlar alınmıştır.

• Milli sınırlarımız kesin olarak çizilmiştir.
• Misak-ı Milli, Türk milletinin ulusal sınırlar içerisinde bağımsız yaşama yeminidir.
• Misak-ı Milli’de ulusal bağımsızlık ve ülke bütünlüğü ile ilgili konular gündeme gelmiş, ulusal egemenlik ilkesi ön plana çıkarılmamıştır.
• Ulusal bağımsızlık mücadelesine yasallık kazandırmıştır.
• İstanbul’un işgal edilip, Mebusan Meclisinin dağıtılmasına neden olmuştur.

 Mustafa Kemal’in, İstanbul’da meclisin sağlıklı kararlar alamayacağı görüşü haklılık kazanmış, gerçekçiliği ve ileri görüşlülüğü kanıtlanmıştır.

TBMM AÇILMASI
İlk TBMM’de;
 milli egemenlik,
 güçler birliği,
 kurucu meclis ilkesi ve
 meclis hükümeti sistemi benimsenmiş,
 meclisin sürekli olacağı vurgulanmıştır.

I.TBMM’NİN OTORİTESİNİ GÜÇLENDİRDİĞİNİN KANITLARI
 Yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplaması
 İstanbul Hükümeti’nin yaptığı ve yapacağı her türlü işlemi yok sayması
 Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu kabul etmesi
 İstiklal Mahkemeleri’ni kurması
 Ayaklanmaları bastırması
 Kurtuluş Savaşı’nı kazanması

TBMM’YE KARŞI AYAKLANMALARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER

 Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. (Yasama yetkisi)
 İstiklal Mahkemeleri (Yargı yetkisi) kuruldu.
 İstanbul Hükümeti’nin fetvasına karşılık olarak Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi imzasıyla karşı fetva hazırlandı.
 Ankara’da kurulan Anadolu Ajansı ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesi ile aleyhte propagandalara karşılık verildi.
 Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılmış ve yerlerine Düzenli Ordu kurulmuştur.

 İstiklal Mahkemesi üyelerinin Meclis içerisinden seçilmesi TBMM’nin yargı yetkisini de kullandığını gösterir.

SEVR ANTLAŞMASI

• Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en son antlaşmadır.
• Osmanlı Devleti bu antlaşma ile fiilen sona ermiştir.

• Sevr ölü doğmuş ve hiçbir zaman uygulanamamış bir antlaşmadır.

• Osmanlı Anayasası’na (Kanun-u Esasi) göre bir antlaşma, Mebusan Meclisi’nde onaylanırsa yürürlüğe girerdi.
• Mebusan Meclisi dağıtıldığı için Sevr Antlaşması Meclis’te onaylanamamıştır. Bu nedenle antlaşmanın hukuki bir geçerliliği yoktur.

• Osmanlı yönetiminin teslimiyetçi bir tutum sergilemesi, TBMM’ye katılımları arttırmış ve ulusal bilinci kamçılamıştır.

• Bu antlaşma ile Türk ulusunun bağımsız yaşama hakları gasp edilmiştir. Bu nedenle Ulusal Kurtuluş Savaşı, Türk ulusunun haklarını koruyabilmesi için son ve tek çözüm haline gelmiştir.

• TBMM, antlaşmayı kabul etmediğini açıklamış ve imzalayanları vatan haini ilan etmiştir.

KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER

Kurtuluş Savaşı, üç cephede gerçekleşmiştir.
1- Doğu Cephesi: Ermenilere karşı açılmıştır. TBMM bu cephede Ermenilere karşı, Osmanlı’dan kalma düzenli ordu ile ( Kazım Karabekir’e bağlı 15. Kolordu) savaşmıştır.

2-Güney Cephesi: Güneydoğu Anadolu ve Çukurova’da Fransız ve Ermeni çetelere karşı Kuva-yı Milliye birlikleri ile mücadele edilmiştir.

3-Batı Cephesi: Yunanlılara karşı açılan cephedir. Bu cephede TBMM tarafından kurulan düzenli ordu kullanılmıştır.

DOĞU CEPHESİ
GÜMRÜ ANTLAŞMASI

 TBMM’nin imzaladığı ilk antlaşmadır.
 TBMM’nin ilk askeri ve uluslararası alandaki ilk siyasi başarısıdır.
 TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk devlet Ermenistan olmuştur.
 Sevr’i geçersiz sayan ilk uluslararası siyasi belgedir.
 Doğu Cephesi ilk çözüme kavuşan cephe olup bölgedeki birlikler Batı ve Güney cephelerine kaydırılarak bu cephelerin güçlenmesi sağlanmıştır.

GÜNEY CEPHESİ

• Güney Cephesi Antep, Urfa, Maraş, Adana ve Hatay yörelerini kapsamaktadır.
• Güney Cephesi, düzenli ordunun kullanılmadığı, Kuva-yı Milliye birlikleri ile mücadelenin yürütüldüğü bir cephedir.
• Güney cephesi Sakarya Meydan Savaşından sonra Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması ile kapanmıştır.

• TBMM, düşmana karşı üstün bir şekilde savunma yapan
 Antep’e “Gazi” (6 Şubat 1921),
 Maraş’a “Kahraman” (1973),
 Urfa’ya “Şanlı” (1984) ünvanlarını vermiştir.

BATI CEPHESİ
I.İNÖNÜ SAVAŞININ SONUÇLARI

 TBMM’nin kurduğu düzenli ordunun Batı Cephesi’ndeki ilk başarısıdır.
 Türk milletinin TBMM’ye ve düzenli orduya olan güveni artmıştır.
 Yeni Türk Devleti’nin ilk Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) kabul edilmiştir.
 İstiklal Marşı kabul edilmiştir.
 Çerkez Ethem İsyanı bastırılmıştır.
 İtilaf Devletleri TBMM’yi Londra Konferansı’na çağırmışlardır. (Uluslararası)
 Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmıştır. (Uluslararası)
 Afganistan ile Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. (Uluslararası)

LONDRA KONFERANSI

 TBMM bu konferanstan Türklerin lehine bir karar çıkmayacağını bildiği halde;
 Türk ulusunun haklı davasını ve Misak-ı Milli’yi dünyaya duyurmayı,
 İtilaf Devletleri’nin “Türkler barışa yanaşmıyor” gibi propagandalarına engel olmayı,
 Türk ulusunun yasal temsilcisinin TBMM olduğunu ve TBMM’nin hukuksal varlığını kanıtlamayı amaçlamıştır

 İtilaf Devletleri, TBMM Hükümeti’ni toplantıya çağırmakla TBMM’nin varlığını ilk kez resmen ve hukuken tanımışlardır.
 TBMM, Misak-ı Milli’yi dünya kamuoyuna duyurmayı başarmıştır.

MOSKOVA ANTLAŞMASI

 TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında imzalanmıştır.

 İlk defa bir büyük Batılı devlet TBMM’yi ve Misak-ı Milliyi tanımıştır.
 Sovyet Rusya TBMM’yi ve Misak-ı Milliyi tanıyan ilk Avrupalı devlettir.
 Doğu Cephesi güvenlik altına alındı ve buradaki birliklerimiz diğer cephelere kaydırılmıştır.
 TBMM Hükümeti aradığı siyasi ve ekonomik dış desteği bulmuştur.

KÜTAHYA ESKİŞEHİR SAVAŞLARI
Kütahya-Eskişehir savaşlarında Türk ordusunu yenilmesi üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Türk ordusu Sakarya nehrinin doğusuna çekilmiştir. Amaç;
 Yeniden toparlanmak için zaman kazandırmak,
 Düşmanla arasında doğal bir engel oluşturmak,
 Yunan kuvvetlerini ordu merkezlerinden uzaklaştırmak,
 Taarruz gücüne erişebilmek için ihtiyaçlarını karşılamak ve eksikliklerini gidermektir.

BAŞKOMUTANLIK KANUNU

 Kütahya Eskişehir savaşlarından sonra 5 Ağustos 1921’de kabul edilen kanunla, Mustafa Kemal Paşa’ya Meclisin tüm yetkileri verilerek (yasama, yürütme, yargı), üç aylık bir süre için Başkomutan seçildi.

 Mustafa Kemal Paşa’nın bu yetkiyi istemesindeki temel amaç; hızlı karar alıp uygulayabilmek ve devlet işlerinde tek başına hareket edebilmektir.

MAARİF(EĞİTİM) KONGRESİ

 Kütahya- Eskişehir Savaşlarının devam ettiği günlerde 15 Temmuz 1921’de Ankara’da Erkek Öğretmen Okulu’nda (Dar’ül Muallimin) bir kongre yapılmıştır.
 Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra yeni Türk devletinin eğitim politikasının nasıl olacağı bu kongrede belirlenmiştir.
 Kütahya-Eskişehir Savaşlarının en yoğun olduğu günlerde böyle bir toplantının yapılmış olması Atatürk’ün eğitime verdiği önemi göstermektedir.

TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ

 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; ordunun acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yetkisini kullanarak, 8 Ağustos 1921’de Tekalif-i Milliye Emirleri’ni (Milli Yükümlülükler) yayınlamıştır.

 Tekalif-i Milliye Emirleri ile ordunun ihtiyaçları karşılanmış ve Sakarya Savaşının kazanılması sağlanmıştır.

SANAT VE EDEBİYAT ESERLERİNDE KURTULUŞ SAVAŞI

 Milli Mücadele edebiyat (roman, şiir) ve sanat (resim, heykel) eserlerine de konu olmuştur. Başta İstiklal Marşı olmak üzere bu dönemde yazılan eserlerde Kurtuluş Savaşı anlatılmıştır.
 Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun (Yaban),
 Halide Edip Adıvar’ın (Türk‟ün Ateşle İmtihanı, Ateşten Gömlek),
 Samim Kocagöz’ün (Doludizgin) romanlarında,
 Halil Dikmen (İstiklal Harbinde Kadınlar) ve İbrahim Çallı (Kurtuluş Savaşı’nda Zeybekler) gibi ressamların tablolarında bu dönem yansıtılmıştır.

SAKARYA MEYDAN SAVAŞI
• Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, kanla ıslanmadıkça bırakılamaz.” emrini vererek savaşın planını açıklamıştır.
• Bu savaş taktiği ile klasik cephe savaşı yerine “topyekün savaş” taktiği uygulanmıştır.

 Yunan ordusunun saldırı gücü kırılarak savunma durumuna çekilmesi sağlandı. Türk ordusu taarruz konumuna geldi.
 Türk ordusunun 1683 II. Viyana Kuşatmasından beri Avrupa karşısında devam eden gerileyişi ve çözülüşü sona erdi.
 TBMM, Mustafa Kemal Paşa’ya “Mareşallik” rütbesi ve “Gazilik” ünvanı verdi (19 Eylül 1921).
 Türk ordusu çok sayıda subayını kaybettiği için Sakarya Muharebesi “Subaylar Savaşı” olarak da bilinir.
 İtalyanlar, Anadolu’da işgal ettikleri yerlerden tamamen çekildiler.
 Sovyet Rusya’nın isteği ile Kafkas Cumhuriyetleri ile (Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan) TBMM Hükümeti arasında Kars Antlaşması imzalandı (13 Ekim 1921). Buna göre; Doğu sınırımız kesin olarak çizilmiştir.
 Fransa ile TBMM Hükümeti arasında 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması imzalandı.
 Ukrayna Cumhuriyeti ile TBMM Hükümeti arasında bir dostluk antlaşması daha imzalandı.

BÜYÜK TAARRUZ

 Atatürk’ün “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini alan kahraman Türk ordusu, 9 Eylül günü İzmir’e, 11 Eylül günü Bursa’ya ve 18 Eylül günü Balıkesir – Ayvalık’a (Çanakkale Boğazı’na) ulaşarak tüm Batı Anadolu’yu düşmandan temizledi.

• Batı Anadolu Yunan işgalinden kurtarılmıştır.
• Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası başarıyla tamamlanmıştır.
• Türk ordusu, işgal altındaki Marmara ve Trakya Bölgesi’ne yönelince İngilizlerle ilk kez savaş ihtimali doğmuştur.
• Türk ordusunun kesin zaferi nedeniyle İtilaf Devletleri TBMM’ye ateşkes teklifinde bulunmuşlar, bunun sonucunda da Mudanya Ateşkesi imzalanmıştır.

 Büyük Taarruz, düzenli ordu savaşları içerisinde farklı bir özelliğe sahiptir. Tamamen taarruza ve vatan topraklarını kazanmaya yöneliktir.

MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASININ ÖNEMİ VE SONUÇLARI

 Türk Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele dönemi sona erdi, diplomatik süreç başladı.
 Doğu Trakya ve İstanbul savaş yapılmadan diplomatik yollarla kurtarılmıştır.
 Türk-Yunan mücadelesi kesin olarak sona ermiştir.
 İtilaf Devletleri Yeni Türk Devleti’nin siyasi varlığını tanımış oldular.
 İsmet Paşa’nın Mudanya’da büyük bir diplomatik zafer kazanarak, milli çıkarlarımızı korumuş olması, Lozan Barış Görüşmeleri’ne de katılmasına zemin hazırlamıştır.

SALTANATIN KALDIRILMASI
• 623 yıllık Osmanlı Devleti kesin olarak sona erdi.
• İtilaf Devletleri’nin Lozan’da ikilik çıkarma planları bozulmuştur.
• Laikliğe geçişte ilk adım atılmış oldu.
• TBMM’nin siyasi alanda gerçekleştirdiği ilk büyük inkılaptır (Aynı zamanda tek inkılap hareketidir.).
• Cumhuriyet yönetimine geçiş sürecini hızlandırmıştır.
• Saltanatın kaldırılması, Atatürk’ün ulusal egemenlik ve Cumhuriyetçilik ilkeleriyle paralellik göstermektedir.

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
• TBMM, Lozan’a gidecek heyetten, Kapitülasyonlar ve Ermeni Yurdu (Azınlıklar) konularında kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir.
• Azınlıklar ve kapitülasyonlar konusunda Türk tarafının kesin tavır koyması, tam bağımsızlıktan ödün verilmeyeceğini gösterir.

• BOĞAZLAR: Yönetimi, Milletler Cemiyeti’nin garantisinde, Türkiye’nin başkanlığındaki uluslararası bir komisyona bırakıldı.
 Boğazların yönetiminin uluslararası bir komisyona bırakılması Türkiye’nin egemenlik haklarını zedeleyici niteliktedir.

AZINLIKLAR: Türkiye’deki tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir.
 Böylece Avrupalıların içişlerimize karışma problemi ortadan kalktı ve tam bağımsızlığımız sağlanmış oldu.

 Yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü tüm dünya devletleri tarafından tanındı.
 Misak-ı Milli sınırları büyük ölçüde gerçekleştirildi.
 Devletlerarası eşitlik ilkesine göre hazırlanması ve emperyalizme karşı başarılı olması yönüyle sömürge halindeki uluslara örnek olmuştur.

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ

 İzmir İktisat Kongresi; çiftçi, tüccar, sanayici ve işçi temsilcilerinin katılımı ile toplandı. Amacı, yeni Türk devletinin ekonomi politikasını belirlemek ve ekonomik bağımsızlık konusundaki kararlılığını göstermekti.

 İzmir İktisat Kongresine; her kesimden insanın katılması Halkçılık ilkesi ile, milli bir ekonomi amaçlanması milliyetçilik ilkesi ile, kalkınmanın devlet eliyle gerçekleştirilmesi devletçilik ilkesi ile ilgilidir.

CUMHURİYETİN İLANI İLEÇÖZÜMLNENE SORUNLAR
 Yeni Türk Devleti’nin adı konuldu.
 Yönetim şekli (rejimi) belirlendi. Böylece rejim konusundaki tartışmalar sona erdi.
 Gazi Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçilerek Devlet Başkanlığı sorunu da kesin olarak çözüme kavuştu.
 Meclis Hükümeti Sistemi’nden Kabine Sistemi’ne geçildi. Böylece Meclis’te yaşanan hükümet bunalımları da sona erdi. Ayrıca devlet işleri hız kazandı ve yapılacak inkılâplara uygun ortam hazırlandı.
 Demokratikleşme yolunda önemli bir adım atıldı.
 İlk Başbakanlık görevi İsmet (İnönü) Paşa’ya verildi.
 Fethi (Okyar) Bey de TBMM Başkanlığı’na seçildi.

HALİFELİĞİN KALDIRILMASI

 Laik düzene geçişte önemli bir adım atılmış oldu (en önemlisi).
 Ulusal egemenlik ilkesi pekiştirildi.
 Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri tam olarak ortaya çıktı.
 Eski rejim yanlılarının dayanak noktası yok edilerek saltanata dönüş yolları kapatıldı.
 Yapılacak inkılâplara zemin hazırlandı.
 Devlet yönetimindeki ikili yapı ortadan kalktı.
 Türkiye’deki ümmetçilik arayışları sona erdi ve milliyetçiliğin temelleri güçlendirildi.

3 MART 1924 TE ÇIKARILAN KANUNLAR

• Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu: Eğitim ve öğretim birleştirilerek devlet denetimine alınmıştır. Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Medreseler kapatılmış, modern okullar açılmıştır. Karma ve laik eğitime geçilmiştir.

• Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti kaldırılarak yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Böylece laik devlet olma yönünde önemli bir adım atılmıştır.

Ayrıca yönetimdeki iki başlılık da sona ermiştir.
• Erkan-ı Harbiye Vekaleti kaldırılarak yerine Genel Kurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı kurulmuştur. Böylece ordunun siyasetten ayrılması yönünde ilk adım atılmıştır.

TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI

 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası rejim ve laiklik karşıtı olanların sığınağı haline geldiği ve Şeyh Sait Ayaklanmasıyla ilgisi olduğu gerekçesiyle 5 Haziran 1925’te kapatılmıştır.
 Böylece çok partili hayata geçişin ilk denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, kurulan ikinci siyasi parti ve ilk muhalefet partisidir.

SERBEST CUMHURİYET FIRKASI
 Serbest Cumhuriyet Fırkası, kurulan üçüncü siyasi parti ve ikinci muhalefet partisidir.
 Serbest Cumhuriyet Fırkasının feshedilmesinden sonra çıkan Menemen Olayı, partinin kendini feshetmesindeki haklılığı ortaya çıkarmıştır.

TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU İLE

 Eğitim ve öğretim birleştirilmiş,
 Medreseler kapatılmış; yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Böylece eğitim ve öğretim faaliyetlerinden kaynaklanan kültür çatışmaları önlenmeye çalışılmıştır.
 Yabancı okullara Türkçe, Tarih ve Coğrafya dersleri konulmuş ve bu derslerin Türk öğretmenler tarafından okutulması sağlanmıştır.
 Karma ve laik eğitime geçilmiş, eğitimin çağdaşlaşması ve laikleşmesi sağlanmıştır.

ŞEYH SAİD İSYANI
 Şeyh Said İsyanı, Halifeliğin kaldırılmasından sonra, laikliğe ve Cumhuriyet yönetimine karşı olanlar tarafından çıkarılmıştır.
 Şeyh Sait isyanı, Türkiye’de çok partili hayata geçiş için ortamın uygun olmadığını ve henüz demokrasinin tam anlamıyla uygulanamayacağını göstermiştir

MENEMEN(KUBİLAY) OLAYI
 Menemen Olayı, Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra laik Cumhuriyete karşı çıkan ikinci isyandır.
 Hem Şeyh Sait İsyanı, hem de Menemen Olayı, Türkiye’de henüz demokrasi ortamının oluşmadığını göstermiştir.

KILIK KIYAFET (ŞAPKA) KANUNU

 Türk toplumunu görünüş itibariyle de çağdaş bir görünüme kavuşturmak için Şapka Kanunu çıkarıldı ve kılık kıyafet konusunda inkılap yapıldı.
 Kılık kıyafet inkılabı ile;
 Giyim-kuşamda çağdaşlaşma sağlandı.
 Kıyafet karmaşasına son verilerek birlik beraberlik sağlandı.
 Çağdaşlaşmayı amaçladığı için İnkılapçılık ilkesi ile, görünüm olarak da eşitliği amaçladığı için Halkçılık ilkesi ile ilgilidir.

TEKKE VE ZAVİYELERİN KAPATILMASI

 Osmanlı devletinin son zamanlarında tekke ve zaviyeler esas görevlerinden uzaklaşmışlar ve halkın dini duygularının istismar edildiği yerler haline gelmişlerdi.
 İnsanların dini duygularını sömüren ve gerçek amacından uzaklaşmış bu kurumlar kapatılmış, şeyhlik, dervişlik, dedelik gibi unvanlar da kaldırılmıştır. Böylece;
 Türk halkının bilime, akılcılığa ve laik düşünceye yönelmesi,
 Birlik beraberliğin sağlanması yönünde önemli bir adım atıldı.
 Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması, Laiklik ve Halkçılık ilkesi ile ilgilidir.

TAKVİM, SAAT VE ÖLÇÜLERDE DEĞİŞİKLİK

 Takvim, Saat ve Ölçülerde değişikliğin amacı, Batılı /Avrupalı devletlerle olan ekonomik ilişkilerde kolaylık ve birlik sağlanmasıdır.
 Takvim, saat ve ölçülerde yapılan inkılâplar, İnkılâpçılık ilkesi ve Çağdaşlaşma hedefi ile ilgilidir.

AŞAR VERGİSİNİN KALDIRILMASI
 Aşar verginin kaldırılması ile köylüyü ağır vergi yükünden kurtarmak ve tarımsal üretimi arttırmak amaçlanmıştır.

HARF İNKILÂBI

 Okuma yazmayı kolaylaştırmak, okur – yazar oranını arttırmak ve konuşma dili ile yazı dili arasındaki farkı ortadan kaldırmak amacıyla 1 Kasım 1928’de Arap alfabesi kaldırılarak Latin alfabesi kabul edilmiştir. Böylece;
 Okuma yazma bilenlerin sayısında artış olmuş ve bilimsel çalışmalar hızlanmıştır.
 Basılan kitap sayısı artmış, batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda önemli bir adım atılmıştır.
 Milli kültürümüz daha da gelişmeye başlamıştır.
TÜRK TARİH KURUMU

• Türk tarihinin sadece Osmanlı ve İslam tarihiyle sınırlı olmadığını göstermek
• Türk milletinin geçmişini araştırıp eski Türk tarihini de aydınlatmak
• Türklerin dünya uygarlığına yaptıkları hizmetleri ve katkıları ortaya koymak
• Ümmetçi tarih anlayışı yerine milli tarih anlayışını oluşturmak
• Türkler hakkındaki olumsuz propagandaları çürütmek için kurulmuştur.
Türk Tarih Kurumu’nun açılmasıyla Türk tarihi ile ilgili çalışmalar hızlanmış; ümmetçi tarih anlayışından milli tarih anlayışına geçilmiştir.

TÜRK DİL KURUMU

 Türk dilini yabancı dillerin etkisinden kurtarmak
 Konuşma ve yazı dili arasındaki birlikteliği sağlamak
 Türkçeyi bilim dili haline getirmek
 Türk dilinin zenginliğini ortaya çıkarmak
 Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu’nun açılması Atatürk’ün milliyetçilik ilkesiyle doğrudan ilgilidir.

TÜRK MEDENİ KANUNU

 17 Şubat 1926’da, İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak Türk Medeni Kanunu kabul edildi.
 İsviçre Medeni Kanunu’nun örnek alınmasının nedenleri; Bu alandaki en son kanun olması, sade olması, sorunlara pratik yollardan çözüm getirmesi, kadın ve erkek eşitliğine önem vermesi, laik ve demokratik olmasıdır.
 Medeni Kanun ile;
• Tek eşli evlilik ve resmi nikâh zorunluluğu getirildi.
• Kadına da boşanma hakkı tanındı.
• Kadınlara mirasta eşitlik ve mahkemede şahitlik hakları tanındı.
• Kadınlara istediği mesleği seçme ve çalışma hakları sağlandı.
• Ayrıca hukuk birliği sağlanmıştır.
 Bu haklarla Türk kadını ekonomik ve sosyal haklar yönünden toplum içerisinde layık olduğu yeri almıştır.

KABOTAJ KANUNU İLE

 Kabotaj Kanununun kabul edilmesi ile limanlarımız arasındaki yük ve yolcu taşıma hakkı Türklere verildi. (1 Temmuz 1926)
 Kabotaj Kanunu ile denizyolları millileştirildiği için Milliyetçilik ilkesi ile, ekonomi ile ilgili olduğu için de Devletçilik ilkesi ile ilgilidir.

NUTUK
• Nutuk, 1919’dan başlayarak 1927 ye kadar olan tarih dilimini incelemektedir. Bu dönem üç bölümde ele alınmıştır.

1- Kuva-yı Milliye Dönemi (1919-1920)
2- TBMM Dönemi (1920-1923)
3- Cumhuriyet Dönemi (1923-1927)
 Atatürk bu eserinde, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalışmıştır.
 Nutuk’un birçok dile çevrilmesi onun evrensel bir eser olduğunu gösterir.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ

 Atatürkçü düşünce sisteminin oluşmasında; doğup büyüdüğü ortam, yaşadığı olaylar, milli sorunlar ve okuduğu kitaplar etkili olmuştur.

Atatürk’ü Etkileyen Türk ve Yabancı Aydınlar
• Namık Kemal, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret
• Jan Jak Russo, Voltaire

SİYASİ GÜÇ
 Siyasi güç, devletin, gücünü milletten alması ve devlet politikalarının millet iradesine göre belirlenmesi esasına dayanır.
 Siyasi güç devletin yapısı, işleyişi, yönetimi, iç ve dış politikasıyla ilgilidir.
 TBMM’nin açılışı, cumhuriyetin ilanı, saltanat ve halifeliğin kaldırılması ve çok partili hayata geçiş denemeleri Atatürk döneminde gerçekleştirilen en güzel siyasi güç örnekleridir.
 Milli irade, millet egemenliği, demokrasinin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar siyasi güç ile ilgilidir.

EKONOMİK GÜÇ
• Ekonomik Güç: Bir ülkenin sahip olduğu yer altı ve yerüstü kaynaklarının tamamı ekonomik gücü oluşturur.
• Fabrikaların kurulması, yatırımların yapılması, yabancı şirketlerin devletleştirilmesi ekonomik güç ile ilgilidir.

ASKERİ GÜÇ
 Askeri Güç: Devleti iç ve dış tehlikelere karşı koruyan silahlı güce askeri güç denir.
 Türkiye’nin coğrafi konumu gereği her türlü iç ve dış tehditlere açık olması güçlü bir orduya sahip olmasını gerektirmektedir.
 Askeri güçten Türk Silahlı Kuvvetlerini anlamalıyız.

SOSYOKÜLTÜREL GÜÇ
• Sosyokültürel Güç: Bir ülkede eğitimli, kültürlü ve teknik bilgilerle donanmış insanların oluşturduğu güce, sosyokültürel güç denir.
• Eğitimli, kültürlü, yetişmiş, nitelikli insan gücü sosyokültürel güç ile ilgilidir
CUMHURİYETÇİLİK

• Cumhuriyetçilik; devletin yönetim şekli olarak cumhuriyeti kabul etmek, bu yönetimi benimsemek, onu korumak ve yaşatmak demektir.
• Cumhuriyetçilik; demokrasi ve cumhuriyet rejiminin korunması, geliştirilmesi ve benimsenmesi için yapılan tüm çalışmalardır.

MİLLİYETÇİLİK

 Milliyetçilik, milletini sevmek, milletini yüceltme amacını benimsemek ve o yolda yürümektir.
 Atatürkʼün milliyetçilik ilkesi, kendini aynı milletin üyeleri sayan kişilerin o milleti daha ileriye taşımak için çalışmalarıdır.

Atatürk milliyetçiliğinin özellikleri şunlardır:
 Birleştirici ve bütünleştiricidir.
 Vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını savunur.
 İnsanlığa değer verir.
 Barışçıdır.
 Başka milletlere saygılıdır.
 Irkçılığa karşıdır.

HALKÇILIK

 Milletin çıkarına ve halkın yararına bir siyaset izlenmesi,
 Türk vatandaşı olan herkesin kanun önünde eşit olması,
 halkın devlet yönetimine eşit katılımının sağlanması,
 siyaset ve yöneticilerin halk için çalışmasıdır.

Halkçılık ilkesi ile ilgili bazı örnekler

 Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle sosyal ve ekonomik alanlarda kadın – erkek eşitliğinin sağlanması
 Millet Mektepleri ve Halkevlerinin açılması
 Sosyal devlet ilkesinin benimsenmesi,
 İlköğretimin parasız ve zorunlu olması
 Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi

DEVLETÇİLİK

• Devletçilik temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. Yani ekonomik kalkınmanın devlet eliyle gerçekleştirilmesidir.
• Devletçilik, kişilerin yapamadıkları ekonomik yatırımların devlet tarafından
• yapılmasını öngörür. Amaç ülkeyi hızlı bir şekilde kalkındırmaktır.

LAİKLİK
• Laiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır. Kısaca din işleri ile devlet işlerinin ayrı yürütülmesidir.
• Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, din ve vicdan hürriyetinin devlet tarafından güvence altına alınmasıdır.

İLGİLİ BAZI İNKILAPLAR

• Halifeliğin kaldırılması (en önemli aşama)
• Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması
• Medreselerin kapatılması
• Şer’iyye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması
• Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
• İbadet yerleri dışında dinsel kıyafet, sembol ve işaretlerle dolaşılmasının yasaklanması

İNKILAPÇILIK

• İnkılapçılık; Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda daima ileriye, çağdaş uygarlığa yönelmektir.
• Atatürk’ün inkılap anlayışı; eskiyi kaldırıp yerine yeni ve güzel olanı koymak ve milli kültürü geliştirmektir.
• Türk İnkılabı yeniyi, iyiyi ve güzeli esas alır ve ayrıca sürekli olarak çağdaşlaşmayı öngörür.
• Yapılan bütün inkılaplar inkılapçılık ilkesi ile ilgilidir.

ATATÜRK İLKELERİ

• Milli egemenlik ve bağımsızlık temeline dayanır.
• Kaynağı Türk milli kültürüdür.
• Taklitçi değildir. Kabul edilmelerinde dış baskı ve zorlama yoktur.
• Evrensel ve barışçıdır.
• Türk milletinin ihtiyaçlarından doğmuştur.
• Hak ve özgürlükleri koruyucudur.
• Akılcı ve bilimseldir.
• Birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayıcıdır.
• Uygulamaya da yansımıştır.
• Laik düşünce ve hukuka dayanır.

ATATÜRK VE MAZLUM MİLLETLER

 Atatürkçü düşünce sisteminin en önemli özelliği evrensel değerler taşımasıdır.
 Atatürkçülük, ezilen milletlerin bağımsızlığını kazanmaları yolunda örnek teşkil etmiştir.
 Atatürk, sadece Türk milletinin mutlu ve barış içinde yaşamasını değil, bütün dünya milletlerinin de barış ve huzur içinde yaşamasını istemiştir.
 Türk milletinin, Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı başarı ile sonuçlandırması ve çağdaş bir devlet kurması mazlum milletlere de örnek olmuştur

ATATÜRKÇÜLÜĞÜN NİTELİKLERİ

1-Milli birlik ve ülkenin bütünlüğüne önem verir.
2-Egemenliğin(yönetim gücünün), millete ait olmasını esas alır.
3-Bağımsızlık ve özgürlükten yanadır.
4-Türk toplumunu, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmayı amaçlar.
5-Akılcı ve bilimseldir.
6-Yurtta ve dünyada barıştan yanadır.
7-Gelişmeye ve yeniliklere açıktır.
8-Dünyadaki insanlığın ortak değerlerini taşıdığı için evrenseldir.
9-Atatürk ilkeleri bir bütündür; birbirinin devamı ve tamamlayıcısıdır.

LAİKLİĞE GEÇİŞ AŞAMALARI

1-Saltanatın Kaldırılması (1922) İlk aşama
2-Halifeliğin Kaldırılması (1924) En önemli aşama
3-Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması
4-Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun Kabulü (3 Mart 1924)
5-Tekke-Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (1925)
6-Medeni Kanun’un Kabulü (1926)
7-“Devletin Dini İslam’dır” maddesinin anayasadan çıkarılması (1928)
8-Laikliğin Anayasa’ya girmesi (1937)

CUMHURİYETÇİLİK
 TBMM’nin açılması (1920)
 1921 ve 1924 Anayasalarının yapılması
 Saltanatın kaldırılması (1922)
 Cumhuriyetin ilan edilmesi (1923)
 Siyasal partilerin kurulması (1924)
 Ordunun siyasetten ayrılması (1924)
 Kadınlara seçme ve seçilme haklarının verilmesi (1930-33-34)

MİLLİYETÇİLİK
 İstiklal Marşının Kabulü
 Kapitülasyonların kaldırılması
 Misak-ı İktisadi Kararları
 Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması
 Türk Tarih Kurumu’nun kurulması
 Türk Dil Kurumu’nun kurulması
 Yabancı okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması
 Yabancı okullarda Türkçe, Tarih ve Coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması

HALKÇILIK
• Aşar vergisinin kaldırılması
• Kılık Kıyafet Kanunu
• Kanunlar karşısında eşitliğin sağlanması
• Azınlıkların Türk vatandaşı kabul edilerek ayrıcalıklarının sona erdirilmesi ve toplumda eşitliğin sağlanması
• Soyadı Kanunu ile ayrıcalık belirten unvanların kaldırılması

DEVLETÇİLİK

 Beş Yıllık Kalkınma Planlarının yapılması
 Çeşitli sanayi kollarında fabrika ve işletmelerin kurulması
 Sanayi yatırımlarını desteklemek için Sümerbank ve Etibank’ın kurulması
 Teşvik-i Sanayi Kanununun çıkarılması
 Faiz oranlarının ve temel tüketim mallarının fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesi
 Devlet bankalarının ve Merkez Bankası’nın kurulması

LAİKLİK
 Saltanatın kaldırılması (ilk aşama)
 Halifeliğin kaldırılması (en önemli aşama)
 Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması
 Medreselerin kapatılması
 Şer’iyye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması
 Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
 İbadet yerleri dışında dinsel kıyafet, sembol ve işaretlerle dolaşılmasının yasaklanması
 Medeni Kanun’un kabul edilmesi

İNKILÂPÇILIK
 Yapılan bütün inkılâplar inkılâpçılık ilkesi ile ilgilidir